Alevilik inancında önemli bir yer teşkil eden matem oruçları başlıyor

1 Ekim 2013

İsrafil Erbil: Matem orucunun anlamını değiştirip içini boşaltarak sahiplenmelerine izin vermeyeceğiz. Kerbela’da henüz çocuk yaşta iken zalimce katledilen çocukların adını taşıyan ve tüm çocuk ölümlerine adanan üç günlük “Masum-u Paklar Orucu” 31 Ekim’de başlıyor.
Bu orucu takiben 1 gün “Fatma Ana”, 12 günde “Matem” orucu tutulacak. Muharrem Ayı nedeniyle İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, 16 gün sürecek matem orucunun yanı sıra çeşitli etkinliklere evsahipliği yapacak. Konuyla ilgili olarak basına bir açıklama yapan İAKM ve Cemevi Başkanı İsrafil Erbil ve Ali Dereli Dede Aleviler için çok önemli bir yeri olan matem oruçlarının 31 Ekim’de Masum-u Paklar Orucu ile başlayacağını bildirdi. Dereli ‘Masum-u Pak Orucu’ Alevilik’te küçük yaşta katledilen Ehl-i Beyt çocukları için kullanılan bir kavram olduğunu ifade ederek, “Yaşları küçük olduğu için pak ve masum diye adlandırılmıştır” dedi.
Muharrem Ayı’nın başlamasıyla birlikte Alevi toplumunda yas ve matemin hakim olacağını ifade eden Erbil, “ Toplam 16 gün sürece tutulan oruçların amacı Kerbela’da yaşanan acının, orada çekilen susuzluğun, direnişin, yardımlaşmanın, dayanışmanın, zalimin karşısında boyun eğmeden dik durmayı yad etmektir, hatırlamaktır ve çekilen açılara ortak olmaktır” dedi. Cemevi’nde 31 Ekim’den itibaren her akşam oruç açımından önce ve sonra sohbet toplantıları düzenleyeceklerini kaydeden Dereli, “Bu muhabbetlerde orucun önemi, amacı ve neden tutulduğu anlatılacak” diye konuştu.
Konuşmasında “Matem orucunda neden su içmekten kaçınılır?” diyen Erbil şunları söyledi: “O susuzluğu anlamanın karşılığı bizde bugün nedir, bunu yaşatmaya ve anlamaya çalışıyoruz. Aç kalarak o tuttuğumuz orucun karşılığı nedir onu anlatmaya çalışıyoruz” dedi. “Yas-ı Matem” orucunun aslında bir matem veya yas orucu olduğunu kaydeden Dereli, “Örneğin diğer semavi dinlerdeki oruçlar, tamamen insanların daha sonraki hayatlarını mükâfatlandırmaya yöneliktir. Gündüz oruç tutuluyor, gece eğlence ve zengin donanımlı bir sofra ile kutlama yapılıyor Bizdeki bu 16 günlük oruçlar tamamen yas ve matem oruçlarıdır. Bunun karşılığı da şu; Ailemizin içindeki en yakınımızı kaybettiğimizde o acı ile ne kadar yiyebiliyorsak, o acı ile ne kadar gülebiliyorsak, o acı ile ne kadar eğlenceden uzak durabiliyorsak aynen yaşadığımız odur.
Bizim oruçlarda şu saatte başlayın, şu saatte bitirinden çok akşam en son yenilen neyse onunla uyuduktan sonra bir daha hiç bir şey yenilmez ve taki ikinci gün güneş batımına kadar. Güneş battıktan sonra sofraların çok mütevazi olmasına ve çok daha sıradan olmasına özen gösterilir” dedi. İsrafil Erbil, oruç süresince 12 gün boyunca Kerbala’nın anlatıldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin Hz. Hüseyin’in çok ayrı bir yeri vardır. Çünkü o lider konumundadır. Bir de ondan öncesi vardır, Hz. Ali’nin ve Hz. Hasan’ın yaşadıkları vardır. Kerbela’ya giden o yolda yaşananlar vardır. Örneğin Kerbale’dan hemen önce Hz. Hüseyin’in amcasının oğlu Müslim Bin Akil’in iki oğlu ile birlikte Küfe’ye giderek Hz. Hüseyin için doğru zemin varımdır yokumdur araştırması yapar.
Müslim Bin Akil’in ve çocuklarının yezidin komutanı tarafından katledilişi bugün Suriye’de Alevilere yapılan vahşetin aynıdır. Ve ayrıca Hür Bin kimliği vardır, Kerbela tarafından yezidin askeri olmasına rağmen, Hz. Hüseyin’in tarafına geçer, haksızın karşısında güçsüz bile olsa haklı duruşu ile ona çok sempati duyar, boyun eğmeme haline hayran olur ve ilk şehit unvanını alır. Abbas kimliği vardır. Abbas vicdanı ve Kerbela susuzluğunun ne anlama geldiğini iyi anlatan duruştur. Özellikle bebeklerin Fırat’ta su alamadıkları için nasıl acılar çektiğini görür ve tüm tehlikeleri göze alarak Fırat’a karşı at koşturur.
Fırat’ta bakracını daldırır, bunu gören yezidin askerleri o kolunu omuzdan keserler. Bu sefer o diğer eliyle bakracını alır ve suyu götürmeye çalışırken bu seferde o diğer kolunu omuzdan keserler. Ama suyu götürmekte kararlı olan Abbas, bu kez ağzı ve dişlerinin yardımıyla suyu almaya çalışır bu kez de kafasını keserler” Matem Orucu bitiminde Cemevi’nde Aşure pişirileceğini ifade eden Erbil, “Aşure Kerbela’da onca zulme rağmen kurtulan Zeynel Abid’in ve diğer mazlumlar için zalime karşı direniş sembolü olarak barış ve sevgi dağıtır” dedi. Son yıllarda Cami-Cemevi projesinde de görüldüğü gibi devletin ve diyanetin Muharrem Ayı’nı ve orucunu sahiplenerek Aleviliği asimile etmeye ve içini boşaltmaya çalıştığını ifade eden Erbil, “Ellerini inancımızın üzerinden çeksinler. Matem orucunun anlamını değiştirip içini boşaltarak sahiplenmelerine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.