Denizler örgütlü mücadele mirası bıraktı

9 Mayıs 2017

1968 öğrenci gençlik hareketi liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 45. yılında Wood Green’de Day-Mer tarafından düzenlenen kitlesel bir etkinlikle anıldı.

Geniş katılımla yapılan anma gecesinde Denizlerin mücadele arkadaşları Aydın Çubukçu ve Mustafa Yalçıner konuşma yaptı. Kardeş Türküler, Balkan müzik grubu Don Kipper ile Canan Sağar ve grubu da sahne aldı. Slayt gösterisinin de yapıldığı gecede salon sloganlarla inledi.

Denizlerin mücadele arkadaşı Aydın Çubukçu, “45 yıl az bir zaman değil. Her yıl 6 Mayıs onlara bağlılığın daha güçlü ifade edildiği anma oluyor. Denizler her 6 Mayıs’ta bütün dünyada anılıyor” dedi. Çubukçu, “Denizlerin masalsı ve karizmatik karekterlerinden dolayı sevilebileceğini fakat asıl onların bizlere mücadele gücü ve geleceğe attığımız her adımda öncülük ettiği için önemlidir.

Onların ölümsüzlüğünün nedeni budur” diye konuştu. “Türkiye gibi ülkede gericiliğin arttığı, diktatörlüğün koyulaştığı bir ülkede Denizler umut ışığı ve cesaret kaynağıdır. Ne için ve nasıl mücadele edeceğimize dair bize önemli ipuçları bırakmışlardır” diyen Çubukçu şöyle devam etti: “Denizler, Che’den başka bir mücadele yöntemi bıraktı. ‘Yaşasın Marksizim ve Leniniz, Yaşasın İşçiler ve Köylüler’ dedi… Bu iki cümle mücadelenin örgütlü halk yığınları tarafından, işçi ve emekçiler tarafından yürütülmesine ilişkin çağrıydı.

Kitleleri kucaklayan sıkı disiplinli bir örgüt istiyordu Deniz… Bir yerden başlamak gerektiğini düşünüyordu ve oradan başladı… Şimdi örgütlü halk mücadelesi görevini bıraktı bize. Şimdi onu yapmalıyız. Milyonlarca insan (referandumda) ‘hayır’ dedi. Bu ‘hayır’, diktatörlüğün suratına vurulmuş bir şamardır. Bu ‘hayır’ er geç zafere ulaşacak olan halkın miladıdır.

Yaşasın Halkların Mücadelesi, Yaşasın Devrim! Yaşasın Sosyalizm!” Denizlerin mücadele arkadaşı Mustafa Yalçıner de dünyada yaşayan 7 milyar insanı bir kaç yüz milyon kapitalistin sömürdüğünü belirterek “Deniz Gezmiş arkadaşları, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’nın hepsini içeren ‘Denizler’ bu haksız sisteme itiraz ettiler. Daha iyi bir dünya için mücadele ettiler” dedi. Denizlerin Türkiyede sömürüye karşı işçi ve köylü örgütlenmesinin bizzat içinde yer aldığını belirten Yalçıner, onların mücadele geleneğinin hayatın her alanında sürdüğünü söyledi.

Türkiye’deki referanduma da değinen Yalçıner, oy hırsızlığına karşın seçmenin yarısının bu gidişata itiraz ettiğini vurgulayarak, “Referandumun bize verdiği mesaj; adı ‘çatı örgütü’ ya da ‘güç birliği’ olabilir ama ne olursa olsun CHP’den TKP’ye her kesim daha demokratik bir Türkiye ortak paydasında biraraya gelmesidir. Bunu başarmak zorundayız. Ayırım yapmadan tüm halkımızı birleşmeye çağırıyorum” diye devam etti.

Demiryolu İşçileri Sendikası (RMT) Genel Sekreter Yardımcısı Steve Hedley de yaptığı konuşmada, “Denizlerin Amerikan askerlerini denize dökerken yaktıkları ateşi, biz bugün emperyalizme karşı vereceğimiz mücadelenin başlangıcı olarak görmeliyiz” diyerek, halkların gerçek kurtuluşunun sosyalizminde olduğunu söyledi. DAY-MER Gençlik Komisyonu üyesi Ceren Sağır da yaptığı konuşmada, Denizlerden öğrendikleriyle, günümüzdeki saldırılara karşı mücadele edeceklerini belirtti.