Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’nden gelecek en kalifiye işçiler hariç tüm göçleri kısıtlamaya yönelik planlar yapıyor.Basına sızdırılan bir hükümet belgesine göre bu planlar doğrultusunda Brexit’in resmi olarak gerçekleşmesinin hemen ardından, AB’den gelecek işçileri caydırmaya yönelik kısıtlamalar getirilecek.
Guardian gazetesi tarafından elde edilen Ağustos 2017 tarihli 82 sayfalık belgede, hükümetin politikalarını Britanyalı işçilere öncelik vermek üzerine yoğunlaştıracağı görülüyor.
AB’den gelen yoğun göçmen akışı, bazı Britanyalıların geçen yıl yapılan referandumda AB’den çıkma yönünde oy kullanmalarının en büyük nedenlerinden biriydi. Brexit kampanyasının temel sloganlarından biri “Birleşik Krallık kontrolü yeniden ele almalı” şeklindeydi. Guardian gazetesine sızdırılan ve “hassas” olarak sınıflandırılan taslak belgede İçişleri Bakanlığı, Birleşik Krallık şirketlerinin yabancı işçilerden ziyade Britanyalı işçileri işe almalarını sağlamak için bu alanda odak noktasının değiştirildiğini belirtiyor.
Belgede, “Bunun anlamı, ülkenin tümü için yararlı olabilmesi için, göçün sadece göçmenlerin değil, aynı zamanda ülkede yaşayanların da yararına olması gerektiğidir” deniliyor.
Bu planlar bazı şirketleri endişelendirmiş durumda. Muhalif parlamento üyesi Caroline Lucas ise planı “insafsız” olarak niteledi.
Başbakan Theresa May ise göçün Birleşik Krallık için faydalı olduğunu ancak ülkenin AB’den ayrılmasıyla halkın göçün kontrol altında olduğunu görmek istediğini söyledi. Başbakan May, parlamentoda göçün Birleşik Krallık ekonomisine faydalarıyla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
“Göç genel olarak Britanya için faydalı oldu ancak halkın görmek istediği şey, bu göçün kontrol edildiğidir. AB’den ayrılışın sonucu olarak halkın istediği bu. Göçü kontrol ettiğimizden emin olmak istememizin bir nedeni var. Çünkü göç, halk üzerinde, hizmetlere erişim üzerinde, altyapı üzerinde etki yapıyor. Ancak bu etkiler en önemli olarak, gelir skalasının en altında olanları vuruyor.”