Tiyatro EastNBull’dan “Resmi Geçit” 20 Mayıs’ta Londra’da Sahnelenecek

4 Mayıs 2018

Londra’da Theater EastNBull’un Genel Sanat Yönetmeni Barış Celiloğlu, 20 Mayıs’ta Arcola Theatre’da gösterime girecek “Resmi Geçit” adlı oyun hakkında bilgiler verdi.

Dilek Yorulmaz ve Emre Gündoğdu’nun başrollerini oynadığı iki kişilik oyun Celiloğlu’nun ifadele­riyle “Faşizm, şiddet ve savaş tema­larını, sembolik ve varoluşçu motif­lerle işliyor.”

Celiloğlu, Nefes Productions ve Ti­yatro EastNBull’un sunduğu, Arcola Theatre sahnesinde 20 Mayıs 2018 tarihinde gösterime girecek olan ve Yunanistan’ın önemli çağdaş oyun yazarlarından Loula Anagnostaki’nin kaleme aldığı oyun için DHA’ya şu değerlendirmeleri yaptı: “İnsanlığın sürekli kendini yine ve yeniden tah­rip etmesini çok katmanlı bir şekilde anlatır.

“Resmi Geçit Yunanistan’ın önemli çağdaş oyun yazarlarından biri olan Loula Anagnostaki’ye ait.“Loula Anag­nostaki İkinci Dünya Savaşı’na ve Yu­nanistan iç savaşına tanık olmuş bir yazar olarak, oyunlarında hep baskı, savaş ve faşizmi, bir belirsizlik duy­gusuyla ve sembolik olarak işliyor.

“Karakterler, hep yaşadıkları me­kan ve toplum içinde ve karşısında yalnız, izole ve geleceği belirsiz olan bireylerdir.“Anagnostaki, oyunla­rında gerçekliğin birkaç yüzünü göstermeyi ve temaları katmanlı anlatmayı çok ustaca beceren bir yazardır.“Resmi Geçit adlı oyunda da küçük bir odada yaşayan iki kar­deş o gün yer alacak bir geçit törenini heyecanla beklemektedir.

“İki kardeş birbirleriyle hayalle­rini ve kabuslarını paylaşarak, gün boyu hem sohbet eder hem de tartışırlar.“Dış dünyayla tek bağlan­tıları kentin meydanına bakan küçük bir pencere olan bu iki gencin akıbe­tini meydandan gelen sesler belirle­yecektir.

“Anagnaostaki, bu oyunuyla aynı zamanda bize aslında birçok kez ya­şanmış olan ve bir kez daha tekrar yaklaşmakta olan bir tehlikeyi haber verir adeta.“Oyun faşizm, şiddet ve savaş temalarını sembolik ve varo­luşçu motiflerle işler. İnsanlığın sü­rekli kendini yine ve yeniden tahrip etmesini çok katmanlı bir şekilde an­latır.

“Biz de ekip olarak, dünyanın yine aşırı sağa ve oldukça tutucu bir yere kaydığı ve savaşlarla ve kıyımlarla dolu olduğu şu günlerde, bu oyunun bu temalarıyla çok yerinde ve ivedi olduğunu düşündük ve sahnelemeye karar verdik.

“Bir yönetmen olarak ben de seyirciyi derinden sarsacağına ve düşündüreceğine eminim. Anagnostaki’nin en hayran oldu­ğum yanı da, bunu didaktik bir şe­kilde değil, son derece sofistike ve derin bir şekilde yapmasıdır.”