Türk kadınlarının farklı kültürdeki erkeklerle yaşadığı aşk hikâyelerinin yer aldığı kitabın geliri ise “Kadına Şiddet Hattı”na bağışlandı.
Kendini tam bir kent sever, gezgin ve planlı bir maceraperest olarak nitelendiren Ayşe Alagöz, basın yayın dünyasında sırasıyla; metin yazarlığı, radyo programcılığı, televizyon sunuculuğu, köşe yazarlığı ve dergi editörlüğü yaptıktan sonra, 2005 yılında New York’un hayatına girmesi ile farklı kültürlerle, farklı dillerle yani farklı renklerde yaşamıma devam ettiğini belirtti.
Bugüne kadar içinde bulunduğu projelerin olumlu geri dönüşlerinden aldığı cesaretle Erkek Atlası’nı kaleme aldığını anlatan Alagöz, “Sekiz ayrı hikâyeden oluşan kitaptaki tüm olaylar, yaşadığım şehir olan New York’da geçiyor. Global dünyada aşk ve Türk Kadını olmak üzerinden ilişkileri; kültürel, tarihsel, etnik ve coğrafi aidiyetler gölgesinde yaşanan aşkları, mizahi bir dille irdeleyerek önyargılarımıza ışık tutmaya çalıştım. Erkek Atlası’nın geliştirici editörü olan Sibel Bağcı Uzun sayesinde Mor Salkım ile yollarımız kesişti. Kitabın tüm gelirini Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nin “Şiddet Hattı” na bağışlandı. Ayrıca Cem Özer ön söz ve son nokta yazılarıyla yer alarak, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen kadınlara desteğiyle güç vermiş oldu. Okuyucularımla birlikte de bu hatta başvuran şiddet mağduru tüm bireylerin elinde tutmayı hedefliyoruz,” dedi.
Ayşe Alagöz, “Erkek Atlası”nın Türklerin yaşadığı bütün şehirlere gitmesini amaçladıklarını ve ilk Londra’dan başladıklarını söyledi. Anadolu Tanrıçaları’nın yabancı erkeklerle olan aşk hikayelerini yazdığı için, kendisi gibi gurbette yaşayan ve başka kültürler ile etkileşimde olan Türk okurları ile kitabını buluşturmak istediğini belirten Alagöz, “Londra’nın ilk durak olması çok anlamlı. New York’a en benzeyen şehir burası çünkü. Burada olmaktan çok mutluyum. Kendisi de bir yazar olan Sevgili Dursaliye Şahan ve Moda Tasarımcısı Bilgehan Baltacı’ya desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki durağımız Frankfurt, oradaki Türklerle de global dünyadaki aşk meşk ilişkilerini konuşacağız.
Son durak New York olacak. Tam bir story- gangster ya da hikaye kolleksiyoneri diyelim, insanların hikayelerini dinlemeyi çok seviyorum. Sonunda ise bu hikâyelerin paylaşıldığı bir platform kurmayı hedefliyoruz. Aşk var olduğu sürece hikâyeler hiç bitmez,” şeklinde konuştu.