“Türkiye’nin turist başına geliri göründüğünden daha fazla”

13 Aralık 2018

Türkiye Seyahat Acentaları Bir­liği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Baş­kanı Firuz Bağlıkaya, “Türkiye’nin kişi başı turist geliri çok düşük’ de­niliyor ya 32 milyar dolarlık geliri 35 milyon turiste böldüğümüzde kişi başı 914 dolarlık gelir kazanıldığı ortaya çıkıyor. Yunanistan, Bulga­ristan ve Gürcistan’daki kapılardan giriş yapan 5 milyon ziyaretçi de turist sayıldığı için gelirimiz düşük­müş gibi çıkıyor. Bu yanlış.” dedi.

Bağlıkaya, sektördeki gelişme­lere ilişkin yaptığı değerlendir­mede, son birkaç ayda yerli piya­sada rezervasyonların yapılmaya başlandığını belirterek, piyasadaki dengeler açısından dövizde anor­mal bir yükselme olmamasını di­ledi. Hızlı bir ivmeyle artan iç pa­zarda 2019 yılında daralmanın ol­mayacağını ancak beklenen büyük bir artışın da görülmeyeceğini ak­taran Bağlıkaya, “Yalnız döviz ile bağdaştıramayacağımız şekilde, yurt dışında gerçekten ciddi bir talep var. 2013, 2014, 2015 tarihle­rinde yerli piyasa nasıl daha azdı, piyasa yine aynı dengeye dönüyor.” diye konuştu.

Bağlıkaya, erken rezervasyonda şu anda fiyatların yaklaşık yüzde 25 artmış vaziyette olduğunu ifade ederek, “Sezona girildiğinde fiyat­lar daha da yüksek olacak. Erken rezervasyona birçok firma henüz başlamadı. Bir de firmalarda er­ken rezervasyon yapma motivas­yonu da kalmadı. 10 liralık ürünü 6 liraya satıyorlardı, şu anda öyle bir durum da kalmadı.” ifadelerini kullandı.

Belek bölgesi ve pahalı lokas­yonlara bakan yerli müşterinin asgari ücretle çalışan müşteriler olmadığını anlatan Bağlıkaya, şun­ları kaydetti: “Türkiye’de 5 yıldızlı tatil yapan yerli turistin çoğunluğu iş adamı, gelir düzeyleri de yüksek kişiler. Dolayısıyla o bölgeler yine talep görecektir, bir sıkıntı görmü­yorum. Lüks tatilde daralma ol­maz. Kendi yaşadığımdan biliyo­rum, Temmuz’da, Ağustos’ta yerli müşteri yüksek kaliteli otelde yer arıyor da bulamıyor. Orta sınıfın da tatili pahalandı. Bu sebepten dolayı BDDK Başkanı ile görüştük, kredi kartı taksitini 6’dan 9’a çıkart­tık. Orta sınıfı rahatlatmak istedik. Aralık’ta tatilci erken rezervasyonu yapıyor, Mayıs’ta taksiti bitiyor, Temmuz, Ağustos’ta tatile gidiyor o zaman peşin ödemiş gibi oluyor.”

Bağlıkaya, fiyatlarda bir düşüş beklemediklerini, bunun normal ol­duğunu, yurt dışında da fiyatlarda gerileme görülmediğini belirterek, Türkiye’de fiyatların durmasının söz konusu olmadığını ancak yurt dışından talebin azaldığı durum­larda yurt içi piyasaya dönüldü­ğünü, sonuçta bunun ticari bir faa­liyet olduğunu söyledi.

Bağlıkaya, turist sayısındaki ar­tışların devam etmesi halinde 100 milyon turistin önemli bir hedef ol­mayabileceğini ifade ederek, hem sezonun hem de destinasyonun art­masıyla bu hedeflere ulaşılabilece­ğini dile getirdi.

Bu yıl 40 milyon turist, 32 milyar dolar gelirin hedeflendiğini anımsa­tan Bağlıkaya, sözlerine şöyle de­vam etti:

“Bu hedefler tutacak gibi gözükü­yor ama 5 milyon turistin bizim için turist niteliği yok. Onlar turist değil, yabancı ziyaretçi sayısı. Yunanis­tan, Bulgaristan ve Gürcistan’dan giriş yapan 5 milyon ziyaretçi içinde konaklama yapanların sayısı yakla­şık 200 bin. ‘Türkiye’nin kişi başı turist geliri çok düşük’ deniliyor ya 32 milyar dolarlık geliri 35 milyon turiste böldüğümüzde kişi başı 914 dolarlık gelir kazanıldığı ortaya çı­kıyor. Yunanistan, Bulgaristan ve Gürcistan’daki kapılardan giriş ya­pan 5 milyon ziyaretçi de turist sa­yıldığı için gelirimiz düşükmüş gibi çıkıyor. Bu yanlış. Onlar geldikle­rinde konaklamıyor bile. Tamam, kişi başı gelirde dünya ortalaması­nın 80-100 dolar altında kalıyoruz ama 650 dolar da değiliz. Biz İs­panya, Yunanistan, Mısır, Tunus’u da satıyoruz. O haftanın durumuna bağlı. Yeri geliyor Türkiye’yi daha pahalıya satıyoruz. Yani o ülkelerle aramızda uçurum yok.”

Bağlıkaya, dünyada Türkiye’den daha net giriş istatistiği tutan ülke­nin olmadığını vurgulayarak, “İs­panya 60 milyon turist açıklıyor, 7 milyon Alman’ın geldiğini söylü­yor. Pasaport göstermiyor, kimlik göstermiyor nasıl sayıyorlar? Ra­kamları otellerden alıyorlar, gece­lemelerden sayıyorlar. İtalya’da Milano’da, Roma’da, Floransa’da kaldınız diyelim sizi o zaman 3 kişi gibi sayıyorlar.” diye konuştu.

Firuz Bağlıkaya, Türk yatırımcı­ların kazanç imkanı olan yerlerde fırsatları değerlendirdiğini anlata­rak, “Otel yatırımları da patlaya­cak. Ama belli bölgelerde yer kal­madı, zorunlu olarak yeni bölgelere gideceğiz. Mersin bölgesi açılacak­tır. Bakanlığımızın turizm bölgele­riyle ilgili çalışmaları var, herhalde yakında açıklarlar. Yeni bölgelerin açılacağı kesin.” dedi.

Yurt dışından kış turizmi ile il­gili ciddi bağlantıların olmadığına ve kış turizmini hep yerli turistin beslediğine işaret eden Bağlıkaya, bu alandaki büyümenin hızının deniz, kum, güneş turizmi, sağlık turizmindeki kadar olmadığını ve Türkiye’nin aslında kış turizminde büyük bir potansiyelinin bulundu­ğunu dile getirdi.

Bağlıkaya, yılbaşı için otel do­luluklarının yüzde 85’lerde oldu­ğuna dikkati çekerek, “Kıbrıs, An­talya, Bodrum yılbaşı için gözde olan lokasyonlar. Kayak merkezle­rimiz neredeyse dolmak üzere. Yıl­başı iyi geldi. Ağırlık yerli turistte. Türkiye’de sömestirde bütün otel­ler doluyor, kış otellerinin, termal otellerin tamamı doluyor.” ifadele­rini kullandı.

Kayak turizminin 3-4 günlük pa­ketlerden oluştuğunu belirten Bağ­lıkaya, 2 bin 500 lira ile 12 bin lira arasında fiyatların değiştiğini dile getirdi.