Sanatçı İnci Eviner’in “Cennetin Yeniden Canlandırılması” adlı sergisi Hull’da açıldı

28 Ocak 2019

Sanatçı İnci Eviner’in daha önce Liverpool Bienali’nde sergilenen ça­lışması ‘Cennetin Yeniden Canlan­dırılması / Reenactment of Heaven’ İngiltere’nin Hull şehrinde sanatse­verlerle buluştu.

Güncel sanatın öncü ismi İnci Evi­ner, daha önce 14 Temmuz-28 Ekim 2018 arasında 10. kez düzenlenen Liverpool Bienali kapsamında sergi­lenen eseri ‘Cennetin Yeniden Can­landırılması / Reenactment of Hea­ven’ ile İngiltere’nin Hull şehrinde yer alan Humber Street Gallery’ye konuk oldu. Galerinin Liverpool Bi­enali gezici programı kapsamında düzenlediği üç sanatçının eserle­rinden oluşan yeni karma sergisi, ‘Place to Place’ adını taşıyor.

31 Mart’a kadar açık

Geçtiğimiz hafta açılan sergi, 31 Mart 2019’a dek sürecek. Sergi, İnci Eviner ile birlikte yine son Liverpool Bienali’nde eserleriyle yer alan sa­natçılar Suki Seokyeong Kang ve Annie Pootoogook’un eserlerini de ağırlıyor. Bu kapsamda sergide Güney Koreli sanatçı Suki Seokye­ong Kang’ın resim, heykel ve vi­deodan oluşan çok parçalı ensta­lasyonu ‘Land Sand Strand’ görü­lebilecek. Kanadalı sanatçı Annie Pootoogook’un ise günlük tutma formunda ürettiği çizimlerinden bir seçki Inuit halk gelenekleri ve gündelik yaşam sahneleri arasında gelgitler kuruyor.

Güzel dünya neredesin?

Liverpool Bienali, 20. yaşında bu yıl ‘Beautiful world, where are you?’ (Güzel dünya, neredesin?) başlığı al­tında gerçekleştirilmişti. Eviner’in SAHA desteğiyle bienal için üret­tiği ‘Cennetin Yeniden Canlandı­rılması / Reenactment of Heaven’ adlı eseri de bienal kapsamında, özellikle politik tavrı güçlü video işlerine ev sahipliği yapan eski ha­pishane binası St. Georges Hall’un mahkum hücrelerinden birinde gös­terilmişti. Video yerleştirmesi, The Art Newspaper’ın hazırladığı ‘Bie­nal için Üretilen En İyi Beş İş’ liste­sinde yer bulmuştu.

Eviner, Unlimited’da yayımlanan Gizem Gedik’le gerçekleştirdiği söy­leşide eseri “Kadınlığı belirleyen toplumsal güzellik normları, çeki­cilik ve baştan çıkarma ile örtünün altındaki mahremiyet arasındaki gerilim, kendini ifade edebilecek bir dile sahip mi? Ben bu soruyu sorarak, işlerimde genellikle buna dair gündelik duygulanımlardan kıs­kançlık, haset, şefkat, rekabet gibi küçük küçük anlatıları yüzeye çıkar­mak istiyorum. Bu işte de yine aynı kaygılarla, kendi pratiğimle cenneti yeniden canlandırıyorum” sözle­riyle anlatıyordu.