Kiracılara hükümet desteği artıyor

9 Ocak 2020

Accounting Direct Plus Mali Müşavirlik firması yöneticisi ve Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) Yönetim Kurulu Üyesi olan Enver Kannur’a, “Freeman Onur Payesi” verildi.

Londra’da faaliyet gösteren Ac­counting Direct Plus Malî Müşavir­lik firmasının yöneticisi, Kıbrıslı Türk iş insanı Enver Kannur’a “Fre­eman” payesi verildi.

Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) Yönetim Kurulu Üyesi olan Enver Kannur’a, “The Chamberlain’s Guildhall”da dün dü­zenlenen törende “Freeman”’ Plake­tini hakim Muray Craig takdim etti.

Plaket takdim töreninde Türk-İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) Başkanı Emma Edhem, Direktörü Yavuz Sökmen, Enver Kannur’un eşi Meyrem, kızları Me­liz ve Belin Kannur ile yakın dostları hazır bulundu.

LONDRA’DA KILIÇLA GEZEBİLECEK, İPEK Sİ­CİMLE ASILABİLECEK!

Başkentte halen devam eden bir geleneğe göre Londra Belediyesine bağlı “Freedom of The City London” tarafından, Londra”nın yerlilerine ve soylularına şehrin köprü, geçit gibi imkanlarından ücretsiz ola­rak yararlanma, şehir içerisinde kılıçla dolaşma, asılırken ipek ip tercih etme ve şehirde tutuklanma korkusu olmadan sarhoş olarak dolaşma hakkı tanıyan “Freeman Payesi” veriliyor. Birtakım değişik­liklere uğrayarak günümüze kadar gelen Freeman Payesi daha önce beş Türke de verildi.

Mazisi 1300”lü yıllara uzanan “Freeman Onur Payesi” ilk olarak 1867 yılında Sultan Abdülaziz’e ve­rildi. 1998 yılında iş adamı Kazım Akkuş, 2003 yılında iş adamı Remzi Gür, 2014 yılında iş adamı İbrahim Uzun ve 2017 yılında da iş kadını Emine Arslan ‘Freeman’ payesnin sahibi oldu.

İLK TÜRK FREEMAN SULTAN ABDÜLAZİZ

İngiliz arşivlerinde yer alan bel­geye göre, Londra Belediye Mec­lisi, Britanya’yı ziyaret eden Sul­tan Abdülaziz’i 18 Temmuz 1867’de konuk Etti ve “Freeman Payesi” verdi. Düzenlenen törende, yapı­lan konuşmalar, İngilizlerin Sultan Abdülaziz’e olan hayranlığını da ortaya koyuyor; “Meclisimiz, ülke­mizle dost olan müttefik yabancı ülkelerin egemenliğine saygı gös­termeyi ciddi bir şekilde arzula­maktadır. Sultan Hazretlerinin bu şehri ziyaret etmek üzere olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Majestele­rine bir davet gönderilerek, mec­lisimizin kendilerini bir ziyafetle (eğlence) şehrin locasında ağırla­masına izin vermesini talep etme fikrindeyiz.”

YARDIMSEVERLİĞİ İLE DE TANINIYOR

Faruk Eskioğlu’nun Londra’daki Bizim’Kiler kitabında Kannur özetle şöyle tanıtılıyor:

“Enver Kannur, 1963’te Limasol’da 7 aylık olarak doğar. Babası, Yeşilirmaklı gümrük me­muru, annesi de Binatlı’lı ev kadı­nıdır. Enver henüz doğmadan ailesi 1960-63 arasında Londra’da yaşar ve babası “işletme” okur.

Kannur 1978’de TÜBİTAK ya­rışmasında ikinci olur ve o yıl da babası oğlunun daha iyi bir eğitim alması için Londra’daki teyzeleri­nin yanına gönderir. Kannur, teyze­leri ve kuzenlerinin kendisine çok iyi sahip çıktıklarını minnettarlıkla aktarıyor.

İngilizce dil sorununu kısa sü­rede çözer ve başarılı bir öğrenci­lik dönemi sonrasında da finansal danışmanlık – muhasebe eğitimi alır. “Thatcher döneminde yabancı öğrencilerin okul harçları artırıl­masaydı Tıp Fakültesi’ne gitmek isterdim ama gidemedim” diyen Kannur, okul sırasında da eniştesi Türk Toplumu Futbol Federasyonu (İTFF) eski başkanlarından Hasan Çakarto’nun şirketinin muhasebe­sine yardım eder.

Hükümet, İngiltere’de özel sek­törde kiraladıkları evlerde yaşayan dört buçuk milyondan fazla aileye daha fazla koruma sağlamak için ha­rekete geçti.

Konut, Toplumlar ve Yerel Yöne­timler Bakanı Robert Jenrick, suçlu ev sahiplerine göz açtırmamak için belediyelere finansman sağlama sözü verdi.

Bakan Jenrick, İngiltere genelinde yüzden fazla belediyenin 4 milyon sterlinlik bu kaynaktan pay alaca­ğını ve parayı suçlu ev sahipleri ile kira acentelerini cezalandırmak için kullanacaklarını söyledi.

Birçok ev sahibinin kiracılarına düzgün bir ev ortamı sağladığını belirten Jenrick, buna rağmen kü­çük bir azınlığın hala yasalara uy­mamaya devam ederek kiracılarını zor durumda bıraktığını ifade etti.

Belediyelere ayrılacak finans­manla hem bu kusurlu ev sahiple­rine karşı yasal işlemler başlatılacak hem de kiracılara sahip oldukları haklarla ilgili tavsiyelerde bulunu­lacak.

Bunun yanında, bazı belediyeler, kiracıların ev sahiplerini kolayca şika­yet edebilmesi için yeni teknolojilere de yatırım yapacak.

Akıllı telefon uygulamaları ve kiracıların şikayetlerine yönelik sistemlerin bazı bölgelerde denen­meye alınacağı belirtiliyor.

Son olarak yayınlanan istatistik­lere göre, İngiltere’deki özel sektör kiracılarının yüzde 82’si evlerinin durumundan memnun.

Bakan Robert Jenrick, konuyla ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Belediyeler halihazırda, belli ted­birler alarak ev sahiplerini konut­lar için gerekli düzenlemeleri yap­maya zorlayacak güçlü yetkilere sa­hip. Bunlara para cezası ve büyük suç işleyenlere yasaklama emri de dahil. Bu finansmanla belediyelerin yetkilerini en iyi şekilde kullanabil­mesini sağlayacak bir dizi projeye destek verilecek.”

The Guild of Property Professionals’dan Paul Offley’in konuyla ilgili açıklamaları ise şu şekilde: “Bu girişime tam destek veriyoruz çünkü, yasalara uyma­yan dolandırıcı ev sahipleri ve kira acentelerinin cezalandırılmasının yanında, daha fazla kiracıya da adil davranılmasını sağlayacak. Yeni fi­nansman, kira piyasasındaki yasa­dışı işlerin engellenmesi yönünde belediyelere yardımcı olacak, kira­cılar daha fazla korunacak ve kira sektörünün standartları yüksele­cek.

“Kiracılarını sömüren ev sahiple­rinin kökünün kazındığı bir ortam, iyi ev sahipleri ve kira acentelerinin gelişmesine de olanak tanıyacak.”