Dünyaca ünlü Kıbrıslı modacı Hüseyin Çağlayan (50), Guardian’a verdiği bir demeçte modanın geleceğine dair ifadelerde bulunurken, mültikültürel altyapısının bugünkü sanatçı kişiliğine olan etkilerinden de bahsetti.
Geçmişte Londra ve Kıbrıs arasında sürekli olarak yolculuk halinde olması, ebeveynlerinin boşanma süreci, mültikültürel bir alanda yetişmesi gibi faktörlerin kendisini “meraklı bir çocuk” haline getirdiğini belirten Çağlayan, küçüklüğünde deneyimlediği dinamiklerin kendisini “dizayn dünyasına” ittiğini belirtti.
Annesi tarafından yetiştirildiğini söyleyen Çağlayan, bu faktörün kendini özellikle büyürken kadın giyimine ve kadınları güçlü gösteren tasarımlara ittiğini söyledi. 16 yaşındayken, ünlü moda dergisi Vogue’da Türk tasarımcı Rıfat Özbek’in Central Saint Martin’s okulunda moda okuduğunu görünce kendisinin de belki modayı bir kariyer edinme gibi bir şansı olabileceğini anladığını belirtti.
80’lerin sonunda Londra’da moda okuyan Çağlayan, o dönemin Soho’suna değinerek şunları söyledi: “1989’larda moda okumak vahşi bir macera gibiydi. O dönemde Soho tehlikeli, dokunulmamış ve macera doluydu. Moda okumak için sosyal olmanız gereklidir; insan vücudunun nasıl iletişim kurduğunu ve nasıl davrandığını anlamanız gereklidir. İşte bu yüzden öğrenciyken her gece şehir merkezinde dışarıdaydım. Bu da demek oluyor ki param hiçbir şeye yetmiyordu, ancak bu durum beni yaratıcı olmaya sürükledi. Bugünlerde, birçok moda öğrencisi zengin ailelerden geliyorlar ve yaratıcılıklarını asla bilmiyorlar.”
Cinsiyetsiz giyim anlayışına olan merakını da dillendiren Çağlayan, şunları söyledi: “Seneler boyunca, kültürel dilemmalardan ve sınırlardan dolayı işlerimde bu konuyu çok işledim. Örneğin feminen tasarımları erkeklerde, maskülen tasarımları da kadınlara uygulamaktan çekinmedim. Bugünlerde, Berlin’de verdiğim derslerde gelecek nesil modacılarda bu anlayışın geliştiğini görüyorum. Gelecekte cinsiyetsiz bir defile yapmayı hayal ediyorum, bu eminim çok heyecan verici olacak.”
Çağlayan, Guardian’a verdiği demeçte 11 Eylül saldırılarının hayatını nasıl alt üst ettiğini de belirtirken, isminin Müslüman referansından dolayı kaybettiği işleri, ırkçılığa maruz kaldığı günlerin de üstünden geçti. Bazı dükkan ve markaların “İslamı çağrıştıran bir isimi dükkanımda bulundurmam” dediği günleri hatırladığını ve uzun bir dönem bunun etkisinden çıkamadığını da anlattı. Çağlayan’ın son koleksiyonu chalayan.com adresinden görülebilir.