Estonya, e-Residency programını başlattığı Aralık 2014 tarihinden bu yana 150 ülkeden 32,000 kişiye e-Residency izni verdi. Bu program ile dünyanın girişimcilik potansiyelinin açığa çıkarması hedefleniyor. Programa katılanlar, Estonya’nın gelişmiş dijital altyapısından yararlanarak Estonya vatandaşlarına sunulan tüm çevrimiçi fırsatları da değerlendirebilme imkânı kazanıyor.
Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor. Bu özellikleriyle e-Residency programı, bağımsız olarak kendi işlerini yapmak isteyen genç Türkiyeli girişimcilere çok uygun bir çözüm sunuyor.
E-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Arnaud Castaignet, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Avrupa ile Asya arasında hep bir köprü olmuş Türkiye’yi her ziyaret ettiğimizde, ortak noktalarımızın çokluğunu gördükçe şaşırıyoruz. Türkiye’nin startup ortamı ise dünyanın en etkili topluluklarından biri. Türkiye’deki girişimcilerin de bizim gibi Avrupa iş dünyasına ve dijital ortak pazara erişebilmesi gerektiğini düşünüyor, e-Residency programıyla bunu gerçekleştirecek işbirlikleri kurmaktan mutluluk duyuyoruz.” Program, 2018 yılında Türkiye’den 250 girişimcinin kayıt yaptırmasını hedefliyor. Şu ana kadar Türkiye’den 150 şirket, e-Residency yoluyla kuruldu.
e-Residency programı yetkililerinin İstanbul’a yapacağı ziyaretlerde, e-Residency programının yanı sıra Startup Vizesi programı da tanıtılacak. Bu ziyaretlere Startup Estonia platformunun temsilcileri de eşlik edecek. Startup Vizesi Proje Müdürü Merilin Lukk, “Ocak 2017’de başlayan Startup Vizesi programına, Türkiye’den şimdiye kadar 450 startup şirketin başvurdu. Gösterilen yoğun ilgi nedeniyle, Türkiye’nin startup topluluğuna doğrudan seslenmek ve Estonya’nın startup ekosistemine katılmayı düşünen girişimcilere kendimizi tanıtmak çok önemli” dedi.