Gıda fiyatlarının salgın sonrası yaşanan talepteki artış, tedarik zincirlerinde büyüyen sorunlar, Ukrayna’da devam eden savaş, yükselen enerji ve lojistik maliyetleri ve aşırı kuraklık nedeniyle daha da artması bekleniyor
AB’den ayrılan İngiltere’de giderek büyüyen ve ekonominin geleceği açısından risklerin başında görülen iş gücü açığı gıda fiyatlarının daha da artmasına neden olan bir diğer önemli temel unsur.
Üstelik gelecek dönemde ekonominin tüm sektörlerinde yaklaşık 1,3 milyon seviyesinde olan kalifiye iş gücü açığının tarım ve hayvancılık sektörlerindeki yansımasının üretim ve fiyatlar üzerindeki etkisinin ciddi boyutlarda olması bekleniyor.
Geçen yılın son çeyreğinden itibaren sadece ağır yük nakliye aracı sürücülerinin talebin altında kalması bile hemen her sektörde domino etkisi yaratarak ekonominin genelini etkileyen ciddi tedarik krizine dönüşmüştü. Geçen yıl Noel döneminde ülkede kesimhane çalışanlarının sayısının yetersiz kalması, bu yaz döneminde de hava alanlarında iş gücü açığının ciddi boyutlara ulaşmasıyla bir kez daha deneyimlenmiş durumda.
Öte yandan İngiliz hükümetinin AB’den çıkarken oluşabilecek iş gücü açığına karşı öncesinde hazırlık yapmamış, aradan geçen zamana rağmen halen bir çözüm üretememiş olması tarım ve hayvancılık sektörlerince endişeyle izleniyor. İngiliz Perakende Konsorsiyumu (BRC) verilerine göre, ülkede marketlerdeki gıda fiyatları bu yılın ağustos ayında bir önceki ayda kaydedilen yüzde 4,4’lük yükselişi de geride bırakarak yüzde 5,1 arttı.
Öte yandan ülkede taze gıda ürünleri aynı dönemde 2008 finans krizinden bu yana en sert artışını kaydederek yüzde 10,5 yükseldi. İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) projeksiyonlarına göre bu yılın temmuz ayı itibarıyla yüzde 10,1’e yükselerek 40 yılın en yüksek seviyesinde olan enflasyonun gelecek dönemde daha da artması bekleniyor. Yine temmuz verilerine göre, İngiltere’de gıda fiyatları 12,7 artarak son 20 yılın en yüksek artışını kaydetti.
Banka ülkede enflasyonun bu yılın sonuna doğru yüzde 13’e ulaşmasını beklerken, düşünce kuruluşu Resolution Foundation enflasyonun gelecek yılın başında yüzde 15’e ulaşabileceği öngörüsünde bulunuyor.
İngiltere’de artan gıda fiyatları karşısında, ülkenin önde gelen süpermarketleri nisan ayından bu yana bazı temel gıda ürünlerinde fiyatlarını ya düşürerek ya da yıl sonuna kadar sabitleyerek talebi canlı tutmaya çalışıyor.
İngiliz perakende zinciri Morissons, yaklaşık 500 temel gıda ürününde fiyatlarını ortalama yüzde 13 azaltacağını, Asda ise bazı ürünlerde fiyatların yıl sonuna kadar sabitleneceğini duyurmuştu.
Uzmanlar son dönemde enerji faturalarında ve gıda fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle Avrupa genelinde giderek daha fazla yoksul ve dar gelirlinin gıda bankalarından beslenmek zorunda kalacağı öngörüsünde bulunuyor. Avrupa Gıda Bankaları Federasyonu verilerine göre (FEBA), sadece 2020 yılında 29 ülkede 335 gıda bankası yoluyla yaklaşık 12,8 milyon kişiye 860 bin ton gıda yardımı yapıldı.
İngiliz Parlamentosu’nun verilerine göre dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasında ilk sıralarda yer alan ülkede 2021 itibarıyla 4,2 milyon hane gıda güvenliğinden yoksun olarak tanımlanıyor. Ülkede bu tanım nüfusun yeterli geliri olmadığı için düzenli öğünlerini yiyemeyen, yeterli beslenemeyen kesim için kullanılıyor.
1.400 gıda bankasının bağlı olduğu yardım kuruluşu Trussell ise 2022 yılında 2,1 milyon kişiye gıda yardımında bulundu. Ülkede gıda bankalarına başvurmak zorunda kalanların sayısı ise 5 yıl öncesine kıyasla yüzde 81 artmış durumda.