Birleşik Krallık’ta tüketicilerin ekonomiye olan güvenini ölçen bir araştırmada, ekonomik umutsuzlukların az da olsa azaldığı görüldü
2022 yılının son çeyreğinde, tüketici güveninde 15 aydır aralıksız olarak devam eden düşüşün sonlandığı ortaya çıktı.
Deloitte firması tarafından yapılan tüketici güvenine yönelik ölçümlerde iş güvencesi, iş fırsatları, hanelerin harcanabilir gelirleri, borçlar, çocukların eğitimi ve sağlık durumları gibi faktörler ele alınıyor.
Tüketicilerin maaş artışları veya dönemlik primler almasıyla birlikte, borçları ve harcanabilir gelirleri konusunda daha iyimser bir hale geldiği ve bunun da ekonomiye duyulan genel güveni yükselttiği görüldü.
Buna rağmen, ölçümlerde ilerleme görülse de yıllık olarak kıyaslama yapıldığında halen düşük bir seviyede oldukları belirtiliyor.
Deloitte firması tarafından yapılan tüketici güveni ölçümünde, Birleşik Krallık genelinde yaşayan 18 yaşından büyük 3 bin 492 kişinin görüşleri alındı.
Ekonomiye duyulan güvenin dördüncü çeyrekte 3,1 puan artarak yüzde eksi 76’ya ulaştığı görüldü. Bu seviye, en düşük rekor seviyelere yakın olsa da işsizliğin azaldığı ve enflasyonun yatıştığı bu dönemlerde gelişim gösterdi. Yine de aynı dönemde iş güvencesinin azaldığı görülüyor.
Bunun, ekonomik durgunluğun bir sonucu olarak tüketicilerin iş piyasasında kötüleşme beklediği şeklinde yorumlanabileceği ifade ediliyor.
Deloitte firmasından baş ekonomist Ian Stewart, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bu, yakın geçmişte görülenlerden çok daha farklı bir durgunluk.
Hayat pahalılığı krizi bir yıldır devam ediyorken, işsizlik seviyesi son 50 yılın en düşük seviyelerine yakın.
Ekonomi de 2022’nin son aylarında hiç beklenmedik bir direnç gösterdi.
“Şirketlerin kârlarının baskı altında olması ve toplam gelirlerdeki artışın yavaşlamasıyla bu yıl işsizliğin artmasını bekliyoruz. Faiz artışlarının etkisinin mortgage masraflarına yansıması gibi.
Aynı zamanda reel ücretlerin arka arkaya ikinci yılda da düşmesi ve tüketici harcamalarının azalması bekleniyor.
“Buna rağmen, geçmiş yıllardaki ekonomik durgunluklara bakıldığında, muhtemelen bu durgunluk nispeten hafif olcak.”