3 Nisan 2024
Rishi Sunak’ın ofisi, hiç kimsenin sadece koktuğu için tutuklanmaması gerektiğine inandığını teyit ederken, Ceza Adaleti Tasarısı durakladı
Bakanlar, kimsenin kokusundan dolayı tutuklanamayacağını açıklığa kavuşturarak, evsizlerle mücadeleye yönelik bir yasa tasarısını değiştirmeyi düşünüyor. Bu hamle, Muhafazakâr milletvekillerinin evsizliği suç haline getireceğini söyledikleri planlara karşı olası bir isyanı önleme çabasının bir parçası olarak gerçekleşti.
Hükümet kaynakları, söz konusu tedbirleri içeren ve Avam Kamarasında görüşülmekte olan Ceza Adaleti Yasa Tasarısının “duraklatıldığını” söyledi.
Taslak mevzuatı eleştirenler, bir kişinin sadece bir kapı aralığında uyuduğu, “aşırı kokusu” olduğu ya da kaba bir şekilde uyumaya niyetli gibi göründüğü için bir “sıkıntı” olarak kabul edilebilecek kadar geniş bir şekilde çizildiğini söylüyor. Mevcut tekliflerin geçerli olması halinde tasarının “insanları sadece evsiz oldukları için cezalandıracağını” iddia ediyor.
Rishi Sunak’ın sözcüsü Salı günü yaptığı açıklamada, Başbakanın “sadece koktukları için” kimsenin tutuklanmaması gerektiğine inandığını doğrulayarak, eğitim bakanı Gillian Keegan’ın görüşünü tekrarladı. Downing Street, tasarıda kokuya yapılan atfın, daha eski bir mevzuat olan ‘1994 Ceza Adaleti ve Kamu Düzeni Yasasında’ yer alan rahatsızlığa neden olma tanımından kaynaklandığını söyledi.
No 10, tasarıda verilen yetkileri doğru bir şekilde önceliklendirmelerini sağlamak için polise ek rehberlik sağlanacağını da kaydetti. Ancak endişeleri gidermek için Whitehall’dan, The Times’a konuşan yetkililer bakanların tasarıda değişiklik yapmayı düşündüklerini söyledi.
Bu değişiklikler arasında; kokuyla ilgili sorunların insanlarla değil, kamu sağlığı ve güvenliği ya da çevre üzerinde etkisi olabilecek çöplerin atılmasıyla ilgili olduğunun açıklığa kavuşturulması da yer alıyor. Kaynaklar, bu noktayı daha açık hale getiren bir değişikliğin “masada olduğunu ve potansiyel isyancı Muhafazakar milletvekilleriyle yapılan görüşmelerde değerlendirildiğini” söyledi.
Eski bakanlar Sir Iain Duncan Smith ve Damian Green, yatarak uyumayı suç haline getirme çabası olarak gördükleri bu duruma karşı koymayı amaçlayan bir dizi yasa değişikliğine imza atan on Muhafazakâr arasında yer alıyor. Muhafazakâr milletvekili Bob Blackman tarafından sunulan önergeler, bakanların şu anda sokakta yatmayı ve dilenmeyi suç sayan 1824 tarihli ‘Serserilik Yasasını’ yürürlükten kaldırma sözlerini yerine getirmelerini sağlamayı amaçlıyor.
Blackman’ın verdiği ikinci bir değişiklik önergesi ise polisin yeni yetkileri ne zaman kullanabileceğine açıklık getirmeyi amaçlıyor. Değişiklik, polise “dilenmenin ya da sokakta yatıp kalkmanın tek başına makul olmayan bir davranış anlamına gelmediği” konusunda rehberlik edilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca memurların “toplumun korunması ile insanların dilenmesine ya da sokakta yatmasına neden olan sorunlara karşı duyarlılık arasında bir denge kurması gerektiği” belirtiliyor.
Hükümet, 2022 yılında Polis, Suç, Ceza ve Mahkemeler Yasası’nı kabul ettiğinde ‘Serserilik Yasası’nı yürürlükten kaldırma sözü vermişti ancak bunun için uygun bir alternatif bulması gerekiyordu. Ceza Adaleti Yasa Tasarısında yer alan tedbirler bu ikameyi sağlamayı amaçlıyor.
Yasa tasarısı, İçişleri Bakanı olduğu dönemde sokakta uyumanın bir “yaşam tarzı tercihi” olduğunu iddia eden Suella Braverman tarafındanParlamentoya sunuldu. Muhafazakârların bir sonraki seçimlerden önce partiyi suça karşı ‘sert olarak sunma’ stratejisinin kritik bir unsuru olarak görülüyor.
Dilencilikle ilgili yeni yasaların yanı sıra tasarı, polisin şüphelilere tutuklandıklarında uyuşturucu testi yapma ve cep telefonu gibi çalıntı malları aramak için binalara girme yetkilerini de genişletiyor. Ayrıca denetimli serbestlik memurlarına cinsel suçlulara ve teröristlere cezaevinden çıktıktan sonra yalan testi uygulama ve bazı suçlar için cezaları arttırma yetkisi veriyor.
Evsizlere yardım kuruluşu Crisis’ten Francesca Albanese, bakanların evsizlikle mücadele önerilerini “savunmakta zorlandıklarını” ve bu önerilerin “acımasız ve iyi düşünülmemiş” olduğunu gösterdiğini söyledi. İnsanları “görünüşleri, kokuları ya da kapı önlerinde barınak aradıkları için” para ve hapis cezalarıyla tehdit etmenin onları yardımdan daha da uzaklaştıracağını söyledi. Albanese, “İçişleri Bakanı’nı meslektaşlarının yanı sıra Meclis’teki milletvekillerini de dinlemeye ve bu tedbirlerden vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.
Yardım kuruluşu Shelter’ın CEO’su Polly Neate ise şunları söyledi: “Parlamento bu yasayı kabul etmemelidir. Politikacılar insanları evsiz oldukları için cezalandırmak yerine, sokaklara düşmelerini engellemeye çalışmalıdır.”



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON










