Resmi olarak ‘Kingsway Exchange Tünelleri’ olarak bilinen High Holborn’un altındaki alan aynı zamanda İngiltere’nin en derin lisanslı barına sahip olacak.
Blitz sırasında Londralıları korumak için inşa edilen ve daha sonra İngiliz casusluğu için bir merkez olarak kullanılan labirent, James Bond casus tünelleri olarak biliniyor.
James Bond romanlarının yazarı Ian Fleming, başkentin yaklaşık 40 metre altında, Churchill’in casus örgütü Özel Operasyonlar İdaresi’nin (SOE) bir parçası olarak çalıştı. Bu tünellerin Fleming’e romanlarındaki Q-şubesinin sığınağı için ilham verdiği düşünülüyor.
Savaştan sonra yeraltı ağı genişletilerek 1962’deki Küba Füze Krizi sırasında Kremlin ve Beyaz Saray arasında Soğuk Savaş “hattı” olarak çalışan gizli bir telefon santraline dönüştürüldü.
Covent Garden’ın doğusundaki tüneller, Camden belediyesinin, geliştiricilerin bölge üzerindeki herhangi bir etkiyi dengelemeleri için bir anlaşmaya tabi olarak planlama izni vermek için harekete geçmesinin ardından şimdi turistik bir cazibe merkezi olmaya bir adım daha yaklaştı.
Bu hamle, geliştiricilerin “benzersiz ve istisnai bir yeraltı kültür noktası” olarak tanımladıkları yerin önünü açıyor.
Resmi olarak Kingsway Exchange Tünelleri olarak bilinen High Holborn’un altındaki alanda, Birleşik Krallık’taki en derin lisanslı bar olan bir yeraltı barı ve “James Bond gibi ilişkili temalar üzerine orta vadeli sergiler için kullanılabilecek” sergi alanları yer alacak.
The Times’ta yer alan habere göre, bu gelişme, The London Tunnels şirketinin bir mil uzunluğundaki yeraltı geçidini yılda üç milyon ziyaretçi için “muhteşem bir yeraltı turistik cazibe merkezine” dönüştürmek üzere 150 milyon sterlinlik planının bir parçası.
Tüneller “kültürel, çok duyulu, dijital bir deneyim” sunacak; İkinci Dünya Savaşı sırasında şehirle ilgili interaktif ekranlarla, insanlara “Londra’nın dünya tarihindeki yerinin iç yüzünü” öğrenme şansı verecek. Londra’daki okullara ücretsiz ziyaret imkanı sunulacak. Projenin arkasındaki geliştiriciler, gelişimin bölgeye 80 milyon £’a kadar ek harcama getireceğini tahmin ediyor.
Camden Belediyesi’nin planlama komitesi, planın hayata geçirilmesi için izin verilmesini tavsiye etti. Bu karar, tünellerin başladığı komşu bölge City of London’da planın onaylanmasının ardından geldi.
Habere göre, 80 yıllık tarihi boyunca tünel ağı çeşitli amaçlar için kullanıldı. 1940-1942 yılları arasında tasarlanan ve inşa edilen ağ, İkinci Dünya Savaşı sırasında 8.000 kişiyi Luftwaffe’nin Blitz’deki bombalarından korumak için kullanıldı. Nazilere karşı savaşın son aşamalarında SOE tarafından devralındı. Churchill tarafından kurulan SOE, Nazi işgali altındaki Avrupa’da sabotaj ve silahlı direniş gerçekleştirmek üzere tasarlandı. Savaştan sonra tünelleri telefon şebekesinden sorumlu olan Genel Posta Ofisi kullandı.
1956 yılında Argyll ve Bute’deki Oban ile Newfoundland’daki Clarenville arasındaki ilk transatlantik telefon kablosu olan TAT-1’in Londra terminaline ev sahipliği yapmaya başladı. Hükümet tünelleri 1981 yılında British Telecom’a (BT) sattı ve alan depolama ve kapalı devre televizyon hizmeti için kullanıldı. Çalışanlar için bir çay barı, oyun odası ve kantinin yanı sıra lisanslı bir bar da kuruldu.
BT 2008 yılında tünelleri satışa çıkardığını duyurmuş ve bir fiyat açıklanmamış olsa da satışın yaklaşık 5 milyon sterlinlik teklifleri çekebileceği tahmin edilmişti. BT’nin grup mülk direktörü Elaine Hewitt o dönemde şunları söyledi: “Tünelleri üretken kullanıma geri döndürecek hayal gücüne ve itibara sahip bir alıcı arıyoruz.”
2021’de operasyonel bir şirket olarak kurulan The London Tunnels tam da bunu yapmayı amaçlıyor
Avustralyalı bir bankacı iken girişimci olan Angus Murray, The London Tunnels plc’nin CEO’su, Camden Belediyesi’nin onayının şirketi “Londra’nın kalbindeki bu tarihi açıdan önemli turistik cazibe merkezini geliştirme planlarını gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştıracağını” söyledi.
Şirket, Londra Menkul Kıymetler Borsası’na kote olma planlarının suya düşmesinin ardından Euronext Amsterdam borsasına kote oldu. Şirketin brokerleri The London Tunnels’a 100 milyon sterlinden fazla fiyat biçmişlerdi; yatırımcılardan gelen niyet mektupları da dikkate alındığında bu rakam 25 milyon sterlin daha artacaktı. Önümüzdeki yıl boyunca şirketin mimari tasarımlarına ve maliyet planlamasına devam etmesi ve turistik cazibe merkezinin 2027 yılında açılmasını “arzulaması” bekleniyor.
Gerçeklere dayanan kurguyu seven casus
Ian Fleming bir keresinde şöyle demişti: “Yazdığım her şeyin gerçekte bir emsali vardır.”
Ölümünden önce 40 milyon kopya satan kitaplarında da hayatının unsurları görülebiliyor. James Bond’un adını Batı Hint Adaları’nın Kuşları’nı yazan kuş bilimciden aldığı düşünülüyor. Ancak karakteri ve maceraları büyük olasılıkla kısmen Fleming’in İkinci Dünya Savaşı’nın başında gizli ajan olarak askere alınan ağabeyi Peter’dan esinlendi.
Fleming ayrıca kendi deneyimlerinden de yararlandı. 1939’da Deniz İstihbarat Bölümü’ne girmiş ve M’nin ilham kaynaklarından biri olan Amiral John Henry Godfrey’in sağ kolu olarak görev yapmıştı.
Savaş sırasında Fleming, Cebelitarık’ın işgali korkusuyla Goldeneye Operasyonu üzerinde çalıştı. Jamaika’da ki bir villaya Goldeneye adını verdi, Octopussy adında bir teknesi ve Dr No’daki guano tankeri Blanche adında bir sevgilisi vardı. Ölümünden sonra 17. Bond filmi GoldenEye oldu.