Siyasi istikrar Birleşik Krallık devlet tahvillerine olan uluslararası ilgiyi artırarak, Sir Keir Starmer’a destek sağlıyor.
Uluslararası yatırımcılar bütçe öncesinde Birleşik Krallık devlet tahvili varlıklarını arttırırken, analistler önümüzdeki yıllarda ülkenin siyasi istikrarı ve Avrupa Birliği ile daha yakın ilişkilerinden dolayı pound ve hisselerin kazançlı çıkacağını tahmin ediyor.
Yabancı tahvil sahipleri Ekim ayında ellerindeki tahvil miktarını 55 milyar Sterlin artırarak, vergi artışları nedeniyle iş çevreleri tarafından eleştirilen yeni hükümete nadir görülen bir güvenoyu vermiş oldu.
Analistler, İngiltere varlıklarının 2025 yılında Fransa ve Almanya’daki belirsizlik ortamına kıyasla şimdi daha düşük faiz oranları, istikrarlı bir şekilde gelişen ekonomi ve siyasi istikrar ortamından faydalanacağını söyledi.
Bank of America’da stratejist olan Kamal Sharma, “İngiltere, büyük ölçüde sevilmeyen bir alanda değer gören yabancı yatırımcıların artan katılımını görüyor” dedi.
Sharma, Brexit müzakereleri ve Liz Truss’un Eylül 2022’de tahvil piyasalarında kargaşaya yol açan vergi kesintisi mini bütçesinin neden olduğu istikrarsızlık yıllarının ardından Birleşik Krallık varlıklarının “değerinin altında, sahipsiz ve az yatırım yapılmış” olduğunu söyledi.
The Times’ta yer alan habere göre, dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, Birleşik Krallık devlet borçlarında “aşırı ağırlıklı” bir pozisyona sahip olduğunu ve bir bütün olarak Birleşik Krallık varlıklarında genel olarak “nötr” bir pozisyon aldığını söyledi. BlackRock, “Yastık getirileri cazip gelir sunuyor ve İngiltere Merkez Bankası’nın yumuşak bir ekonomi göz önüne alındığında piyasanın fiyatladığından daha fazla faiz indireceğini düşünüyoruz” dedi.
İsviçreli bir bankacılık grubu olan Lombard Odier, enflasyon ve işgücü piyasasının “istikrarlı ekonomik büyüme ile normalleşmesi” nedeniyle İngiltere tahvillerinin “uzun vadeli yatırımcılar için cazip giriş noktaları sunduğunu” söyledi.
Uzun vadeli tahviller bu yıl en kötü performans gösteren ana varlık sınıflarından biri oldu ve yatırımcılara negatif getiri sağladı. Mayıs ayında rekor seviyeden kapanan FTSE 100, ABD’deki S&P 500’ün yüzde 30’un üzerindeki yıllık getirisine kıyasla bu yıl yüzde 11’lik yıllık getiriyle uluslararası emsallerinin gerisinde kaldı.
Deutsche Bank’ın tarihsel verilerine göre, İngiltere hisse senedi piyasası 1700’lerden bu yana en kötü çeyrek yüzyılını geçirmeye doğru ilerliyor. İngiliz hisselerinin 2000 yılından bu yana reel getirisi yüzde 2,3 ile Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en zayıf 25 yıllık döneme denk geliyor.
Deutsche Bank’tan Jim Reid, “Şu anda, bir dünya savaşı, bir pandemi ve Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra GSYİH’nın zirveden dibe yüzde 20’den fazla düştüğü mini bir depresyonun yaşandığı 1900-1924 dönemiyle başa baş gidiyoruz. Bu göreceli düşük performansın büyük bir kısmı 2000 yılındaki yüksek başlangıç değerlemelerini yansıtmaktadır, ancak aynı zamanda 200 yılı aşkın bir süredir birçok ülke için ekonomik büyüme açısından en zayıf çeyrek yüzyıllardan birini de yansıtmaktadır” dedi.
Sterlin bu yıl Birleşik Krallık varlık sınıfları arasındaki birkaç parlak noktadan biri oldu ve 2024 yılında dolardan sonra dünyanın en iyi performans gösteren ikinci para birimi. Bank of America’dan Sharma, sterlinin 2026 yılı sonuna kadar 1,49 dolara ulaşarak son on yılın en yüksek seviyesine çıkacağını söyledi. Sterlin şu anda 1,27 dolardan işlem görüyor.
Sterlin, Fransa ve Almanya’daki resesyon korkularının ve agresif faiz indirimlerinin tek para biriminin değerini düşüreceği Euro karşısında da güçlenmeli. Sharma, “Sterlin, ticaretteki bazı sürtüşmeleri azaltmaya yardımcı olan AB ile daha yapıcı bir ilişkiden destek almalıdır” dedi.