Düzenleyici kurum, insanların IVF veya donor inseminasyon sürecinde akupunktur ve ilaçlara para harcadığını tespit etti.
Birleşik Krallık’ta fertilite tedavisi gören kişilerin neredeyse dörtte üçü, işe yaradığına dair çok az kanıt olmasına rağmen, hamile kalma şanslarını artırmak için “kanıtlanmamış ek destekler” kullanıyor.
Birleşik Krallık’ın fertilite denetim organından elde edilen bulgular, yılda yaklaşık 40,000 kişinin akupunktur, takviye ve ilaçlara para harcadığını gösteriyor; bu ürünler büyük ölçüde kanıtlanmamış durumda.
İnsan Döllenmesi ve Embriyoloji Otoritesi (HFEA), NHS ve özel fertilite hizmetlerindeki hastaların deneyimlerini kapsayan en son yıllık ulusal hasta anketinde bu uyarıyı yaptı.
Anketin 1,500 kişilik örneklemine göre, hastaların toplamda, %73’ü IVF veya donor inseminasyon tedavisi sırasında en az bir ek test, tedavi veya yeni teknolojiyi kullanıyor.
Ek tedaviler, 1,500 pounda kadar mal olabiliyor; bazıları; örneğin mineral ve vitamin takviyeleri, daha az maliyetli olmakla birlikte, yine de 30 günlük tedarik için 25 pounda mal olabiliyor.
Düzenleyici kurum, 2017’den beri bu tür ek tedavilerin kullanımını azaltmaya çalışıyor, çünkü “neredeyse tümü, çoğu hastanın hamile kalma şansını artırmada kanıtlanmamış durumda.”
HFEA bulgularında, HFEA’nın “kanıtlanmamış ek” olarak adlandırdığı tedavi için ödeme yapmayı seçen hastaların %52’sinin, bunun ne kadar etkili olabileceği hakkında doktorlarıyla konuştuktan sonra bunu yaptığı belirlendi. Daha fazlası (%59), kliniklerinin önerisi doğrultusunda bu yola gitti.
Düzenleyici kurum, “hastaların yalnızca %37’sinin kliniklerinin ek bir test, tedavi veya yeni teknolojinin risklerini açıkladığını” söylemesine dair endişe dile getirdi.
En sık kullanılan ek tedavi (%39) ek ilaçlar veya takviyelerdi. Takviyeler arasında, yaşlanmayla birlikte azalan ve vücut tarafından doğal olarak üretilen bir antioksidan olan koenzim Q10 da yer alıyordu; bu madde et, balık ve kuruyemişlerde bulunur. Bazı insanlar, bunun kullanılması durumunda yumurta kalitesini artırabileceğini söylüyor.
Akupunktur (%27), en popüler ikinci ek tedaviydi, onu %26 ile zaman atlamalı görüntüleme ve inkübasyon takip ediyor. Yaklaşık %7’si, beslenme terapisi, beslenme uzmanları ve diyetisyenler kullandı.
The Guardian’da yer verilen habere göre, 2022’de Birleşik Krallık’ta yaklaşık 55,500 kişi fertilite tedavisi aldı; bu, mevcut verilerin en son olduğu yıldır. Bu kişilerin büyük çoğunluğu; 52,500 – IVF, 3,000 ise donor inseminasyon geçirdi.
Bir kişinin aldığı tedavi döngüsü arttıkça, ek tedavi kullanma olasılığı da artıyor. Beş döngü geçirenlerin %86’sı bir ek tedavi kullanırken, bir döngüden geçenlerin %62’si bunu yapmış.
Endometrial scratching uygulaması, embriyo yerleştirilmeden önce rahim iç zarının “çizilmesi” işlemi, son yıllarda azaldı.
Ancak, embriyoların kromozomal anormalliklerinin kontrol edildiği pre-implantasyon genetik testi için anöploidlik (PGT-A) kullanımının arttığı belirtildi; HFEA, bunun “tedavi sonuçlarını iyileştirme konusunda etkinliğine dair yeterli kanıt olmamasına rağmen” bu yönteminin popüler hale geldiğini belirtti. Bu test en çok 40-42 yaş arasındaki hastalar ve Londra’da yaşayanlar tarafından kullanılıyor.
HFEA, kliniklere hastalara herhangi bir ek tedavi ile ilgili maliyetin belirgin bir şekilde sunulması ve bunun başarı şanslarını artırma olasılığının ne kadar olduğuna dair net bilgi verilmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Denetleyici ayrıca şunları açıkladı:
- Bazı hastalar, özellikle NHS fertilite tedavisi için iki yıla kadar uzayan giderek uzun bekleme süreleriyle karşı karşıya kalıyor.
- Donör sperm kullanan hastaların %51’i, Birleşik Krallık’tan daha gevşek kurallara sahip olan yabancı ülkelerden sperm alıyor.
- Hastaların %73’ü fertilite tedavisinden memnunken, Asyalı ve siyah hastaların memnun olma olasılığı daha düşük.
Sağlık ve Sosyal Bakım Bakanlığı, “Fertilite hastalarına, ebeveyn olma hedeflerinde kendilerine yardımcı olmayacak gereksiz tedavilerin sunulmasının kabul edilemez olduğunu” söyledi; “İhtiyaç duyan herkes için NHS fertilite hizmetlerine erişimi iyileştirmek için çalışıyoruz. Ayrıca, denetleyici yetkileri konusunda yasaların reformuna dair öncelikler hakkında HFEA’dan gelen tavsiyeleri de değerlendiriyoruz; bu da dijital kliniklerdeki potansiyel rollerini içeriyor.”



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON











