2 Ocak 2015
Bu haftaki köşe yazısı ve fotoğraflı yorumun ortak konusu trafik cezaları. Bu konudan çok muzdaribim, sizlerinde öyle olduğunu düşünüyorum.
Her halde son bir yılda ödedediğim trafik cezalarıyla makul bir araba alırdım. Hız sınırı ve otobüs yollarına girmek gibi hayati önemi olan cezaları anlıyorum. Şükür onlardan henüz ceza yemedim, fakat şu park cezaları yok mu, başımın püsküllü belası.
Çok fazla ceza ödedikten sonra cezalara itiraz etmeyi öğrendim. İyi bir açıklama ile bir çok trafik cezasını iptal edebilirsiniz. Deneyin, bu iş ceza olmaktan çıkıp, vatandaşa eziyete dönüştü.
Fotograf ve Yorum; Mustafa Çetinkaya