Londra’da araba kullanıyorsanız başınızın en büyük belası trafik cezalarıdır. Yerel belediyeler ceza işini uyarı ya da trafiği düzenlemek için değilde ev vergileri gibi düzenli gelir kapısı olarak görmeye başladılar.
Özellikle bir kaç dakika sürecek kısa süreli işleriniz için park ettiğinizde arabadan uzaklaşmaya görün, kaşla göz arasında sarı poşeti ön camda görüyorsunuz. Eskiden bir kaç paund atıp yarım saatlik bilet alıp sorunu çözüyordunuz. Şimdilerde park makinasının üzerinde bir telefon numarası ve karşınızda bir makina, yarım saatlik park için on beş dakika telefonda karşınızdaki makinaya laf anlatın. Bir numaraya yanlış mı bastınız yandınız, işlem yeni baştan.
Park yeri tabelaları da bir başka hikaye. Günü bölümlere ayıran uzun metinler halinde yazılan ve açıkça anlatmak için değilde anlaşılmamak üzerine kurgulanan park tabelalarını çözmek bulmaca çözmekten daha zor. Bana öyle geliyorki belediyeler trafiği düzenlemek yerine kör noktalara kameralar koyarak ve anlaşılmaz uyarı levhaları ile para toplamak için vatandaşa tuzak kuruyorlar.
Trafik ve park ceza ücretleride uyarı olmaktan ziyade ‘intikam’ gibi. Park sürenizi bir kaç dakika geçirdiniz, sevimsiz bir görevli kaşla göz arasında arabanıza £130 tutarındaki cezayı yapıştırdı bile. Hemen öderseniz yarı fiyatı. Sonra katlanarak büyüyor. Bir kaç ay unuttunuz ya da fişi görmediniz. Cezanız £500 ve kapıya haciz, cezanın affı yok arabayı verseniz kurtulamıyorsunuz. Eğer ödemezseniz ömür boyu bir kabus gibi peşinizde.
Londra’nın merkezine hafta sonuda olsa özel arabayla gitmek için iki kez düşünüyoruz. Londra’nın dışında M25 e yakın neredeyse bir köy görünümündeki Enfield Town’da pazar günü park cezası yemekte ‘el insaf’ dedirtiyor.
Uzun süre kalacaksanız kat otoparklar en güzeli, kafanız rahat bir kaç paunda rahatça işinizi alışverişinizi yapıyorsunuz. Fakat kısa süreli parklarda sorun var. Bölgede yaşayanlar doğal olarak evlerinin bulunduğu yerlere sadece kendilerinin park etmesini istiyorlar. Local(yerel) insanlardan oy aldıkları için onlara öncelik tanıyan belediyeler, bölgenin canlanmasına katkı sağlayan, iş olanakları sunan ve yüksek iş vergileri aldıkları küçük ölçekli işyerlerine de ters bakmamalı. Eskiden de işyeri açmak bu kadar meşakkatlımıydı bilmiyorum. Fakat son yıllarda işyeri açmak isteyenler belediyelerden oldukça şikayetçi. Park sorunu bir yana diğer konularda da çok fazla baskı gördüklerini belirtiyorlar. Bu konuyu başka bir yazıda işleyeceğim.
İnsanların hayatlarını kolaylaştırması gereken, özellikle kendi otoparkı olmayan küçük esnafı kollaması gereken belediyeler, trafik ve park cezalarını daha makul ve adil uygulamalı. Ben bu uygulamalardan mutlu değilim ya siz?
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası