Yoksul ve kıyı bölgelerdeki NHS hizmetlerine, sağlık hizmetlerinde bölgesel eşitsizlikleri azaltmak amacıyla bu yıl 2,2 milyar sterlin ek kaynak sağlanacak.
Kaynak, bu bölgelerde daha fazla personel ve ekipman temin ederek sağlık hizmetlerine erişim ve hasta bakım kalitesini iyileştirmeyi hedefliyor.
Sağlık Bakanı Wes Streeting, çarşamba günü Blackpool’da yapacağı açıklamada, “doğduğunuz yerin gördüğünüz sağlık hizmetinin kalitesini belirlememesi gerektiğini” vurgulayarak, bu yatırımın ulusal sağlık hizmetlerini eşit standartlara taşıma yolunda önemli bir adım olduğunu ifade edecek.
Streeting, İngiltere’nin en çok sağlık hizmetine ihtiyaç duyan bölgelerinde doktor sayısının yetersizliğine, tedavi için uzun bekleme sürelerine ve düşük performanslı NHS hizmetlerine dikkat çekerek, bu durumu “tersine bakım yasası” olarak niteledi.
2,2 milyar sterlinlik kaynak nasıl sağlandı?
Bu bütçe, normalde NHS bütçe açıklarını kapatmak amacıyla 215 sağlık kuruluşuna tahsis edilmesi planlanan fondan geliyor. Ancak NHS İngiltere Başkanı Sir Jim Mackey’nin bu kuruluşlara bütçelerini dengeleme talimatı vermesiyle fon serbest bırakıldı.
Streeting ayrıca GP (aile hekimi) finansmanını belirleyen Carr-Hill formülünün gözden geçirilmesi talimatını verdi. Bu formülün bölgesel hastalık oranlarını yeterince dikkate almadığı ve adaletsiz olduğu yönünde uzun süredir eleştiriler bulunuyor. Nuffield Trust da formülün “derin kusurlar” içerdiğini ve dezavantajlı bölgelerdeki GP uygulamalarını yeterince dikkate almadığını vurguladı.
Uzmanlar destekliyor ama uyarıyor
Nuffield Trust’tan Dr. Becks Fisher, planın başka NHS bölümlerinden yapılacak tasarruflarla finanse edilmesinin hedeflendiğini ancak bunun başarı garantisinin olmadığını söyledi.
Yerel Yönetimler Birliği Başkanı Louise Gittins ise sağlık eşitsizliklerinin NHS’ye yıllık 4,8 milyar sterlin ek maliyet getirdiğini ve bu durumun ülke ekonomisi üzerinde büyük etkisi olduğunu belirtti.
York Üniversitesi’nden Prof. Kate Pickett de, hükümetin yoksul bölgelere öncelikli sağlık yatırımı yapmasının memnuniyet verici olduğunu ancak sosyal yardımlarda planlanan kesintilerin iptal edilmesi ve temel gelir uygulamasının tartışmaya açılması gerektiğini ifade etti.