Demiryolu hatlarının çoğu yeniden kamu kontrolünde; uzmanlar sonuçların karmaşık olduğunu söylüyor
Birleşik Krallık’ta tren işletmelerinin çoğu yeniden kamu mülkiyetine geçti. Hükümet, demiryolu ağını daha güvenilir, erişilebilir ve uygun maliyetli hale getirmeyi hedefliyor. Ancak performans verileri karışık sinyaller veriyor.
Demiryollarında kamu dönemi yeniden başlıyor
Birleşik Krallık’ta büyük demiryolu işletmelerinin çoğu artık kamu mülkiyetinde. Hükümet, demiryollarını “daha güvenilir, uygun fiyatlı ve erişilebilir” hale getirme hedefi doğrultusunda yürüttüğü plan kapsamında 16 büyük yolcu taşımacılığı operatöründen dokuzunu kamulaştırdı.
12 Ekim’de Greater Anglia’nın devralınmasıyla birlikte kamu mülkiyetindeki işletme sayısı dokuz oldu. Hükümetin takvimi doğrultusunda kalan yedi operatörün de 2027 yılına kadar kademeli olarak devralınması planlanıyor.
Yeni sistem, 1990’lardan bu yana yürürlükte olan özelleştirme modelinin sonuna yaklaşırken, demiryolu sektöründe “bölünmüş, kâr odaklı ve yolcu deneyiminden uzaklaşmış” bir yapının yerine bütünleşik bir yönetim modeli getirmeyi amaçlıyor.
Kamuda olan ve sırada bekleyen işletmeler
Halihazırda kamu mülkiyetinde olan başlıca operatörler:
- London North Eastern Railway (LNER)
- Northern
- Transport for Wales
- Southeastern
- ScotRail
- TransPennine Express
- South Western Railway
- C2C
- Greater Anglia
Kamulaştırma sırasını bekleyen operatörler:
- West Midlands Trains (Şubat 2026)
- Govia Thameslink Railway (Mayıs 2026)
- Chiltern Railways (Yaz 2026)
- Great Western Railway (Sonbahar 2026)
- East Midlands Railway (Kış 2026)
- Avanti West Coast (İlkbahar 2027)
- CrossCountry (Sonbahar 2027)
Hükümet, her üç ayda bir yeni bir işletmeyi kamuya devralarak süreci 2027 sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.
Yeni çatı kuruluş: Great British Railways
Demiryollarının kamulaştırılması, önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan Great British Railways (GBR) adlı yeni kamu kuruluşunun temelini oluşturuyor. GBR, hat altyapısını işleten Network Rail ile kamuya ait tren işletmelerini tek çatı altında birleştirecek.
Ulaştırma Bakanlığı, GBR’yi “ray ve trenin aynı yönetim altında toplandığı, yolcuyu merkeze alan bir sistem” olarak tanımlıyor. Kuruluş, gelecekte demiryolu altyapısının yanı sıra tarifeler, işletme koordinasyonu ve yolcu hizmetlerini de yönetecek.
Ancak trenlerin fiziksel mülkiyeti özel sektörün elinde kalmaya devam edecek.
Performans sonuçları karışık
Kamuya devredilen operatörlerin performans verileri farklı sonuçlar gösteriyor. Bazı işletmelerde dakiklik oranı yükselirken, bazı hatlarda iptal ve gecikmeler arttı.
LNER en çok iyileşme kaydeden operatör olarak öne çıkarken, TransPennine Express ve Northern benzer ya da sınırlı gelişme gösterdi.
Buna karşın Southeastern ve Transport for Wales’te iptal oranlarında artış yaşandı.
Ofis of Rail and Road verilerine göre kamulaştırılan operatörlerin genelinde tren gecikmeleri az da olsa gerilerken, iptal oranları belirgin biçimde değişkenlik gösterdi.
Maliyet baskısı sürüyor
Ulaştırma uzmanları, kamulaştırmanın tek başına tüm sorunları çözmeyeceği konusunda hemfikir. Demiryolu sektörü, yüksek sübvansiyon ve maliyet baskısıyla karşı karşıya bulunuyor.
Prof. Stephen Glaister (Imperial College London):
“Mülkiyet değişse de hükümet, demiryollarının bütçeden aldığı payı azaltmakta zorlanıyor. Sektör, HS2 projesi hariç bile çok büyük bir kamu kaynağı tüketiyor.”
Hükümetin demiryolu işletmelerine sağladığı yıllık sübvansiyon 12 milyar sterlinin üzerinde. Buna HS2 projesi için 7 milyar sterlinlik ek yatırım da eklendiğinde toplam yük rekor seviyeye ulaşıyor.
Bilet fiyatları ve yolcu memnuniyeti
Demiryollarının özelleştirilmesi 1990’larda yolcu sayısında büyük bir artış getirmiş, ancak bilet fiyatları aynı hızda yükselmişti.
1982’de 600 milyon olan yıllık yolcu sayısı 2017’de 1,7 milyara ulaşmış olsa da, aynı dönemde ortalama bilet fiyatı reel olarak yüzde 18 arttı.
Bugün 50 kilometrelik bir tren yolculuğunun ortalama maliyeti 8,90 sterlin. Enflasyona göre ayarlanan 1994 fiyatı ise 7,54 sterlindi.
Artan fiyatlara rağmen yolcu memnuniyeti, iptaller ve gecikmeler nedeniyle düşük seviyede kalmaya devam ediyor. 2024 yılı, demiryolu iptallerinde 2015’ten bu yana en kötü yıl olarak kayıtlara geçti.
Uzmanlar: “Kademeli birleşme doğru ama zorlu bir süreç”
Marcus Mayers (Rail and Station Innovation Company):
“Bir anda 20’den fazla şirketi birleştirmek gerçekçi değil. Her üç ayda bir işletmenin devralınması mantıklı bir tempo. Böylece sistem kademeli biçimde bütünleşebilir.”
Ancak bazı uzmanlar, mevcut sistemde fazla verimlilik alanı kalmadığına dikkat çekiyor.
Glaister:
“Hükümetler sık sık ‘demiryollarını daha verimli hale getireceğiz’ der ama bu hedef zaten yıllardır denetçiler tarafından zorlanıyor. Gizli verimlilik alanı neredeyse kalmadı.”
Resmî açıklama
Ulaştırma Bakanlığı Sözcüsü:
“Kamu mülkiyeti ve Great British Railways’in kurulmasıyla demiryolu sistemini yeniden yapılandırıyoruz.
Hedefimiz, yolcuyu merkeze alan, daha hesap verebilir, verimli ve güvenilir bir sistem kurmak.
Özel sektör döneminden devralınan bazı sorunların çözümü zaman alacak olsa da kamu işletmeleri performans, dakiklik ve hizmet kalitesi konusunda sürekli izlenecek.”
Saha değerlendirmesi
ScotRail Hizmet Direktörü Mark Ilderton:
“Her gün 2.100’den fazla sefer gerçekleştiriyoruz. Bu seferlerin yaklaşık yüzde 90’ı zamanında tamamlanıyor.
Güvenli ve güvenilir bir hizmet sunmak, aynı zamanda insanları otomobil yerine treni tercih etmeye teşvik etmek en büyük önceliğimiz.”
The Guardian’da yer alan habere göre, demiryollarının yeniden kamu kontrolüne geçmesi, 30 yılı aşkın süredir devam eden özelleştirme döneminin ardından tarihi bir dönüşüme işaret ediyor. Hükümet, “tek merkezli yönetim” modeliyle sistemdeki dağınıklığı gidermeyi hedefliyor. Ancak yüksek maliyetler, sübvansiyon yükü ve sınırlı verimlilik alanı nedeniyle hedefe ulaşmanın kısa vadede kolay olmayacağı değerlendiriliyor.