Başbakan Cameron’un AB ile yaptığı görüşmeler sonucunda, AB vatandaşlarına verilecek sosyal yardımlar ile ilgili yapılan değişikliklerin, gelen AB vatandaşlarının sadece %10’unu etkileyeceği ortaya çıktı
AB içinden gelen göç, ülke nüfusunda her yıl 172,000’lik bir artışa sebep oluyor. Migration Observatory isimli düşünce kuruluşu, AB’den gelen göçmenlerin büyük bölümünün sosyal yardımları kullanmadıklarını belirledi. Yayınlanan raporda, AB vatandaşı çalışanlara verilen sosyal yardımlarda kesintilere gidilmesinin, toplam göç rakamlarını etkilemeyeceği belirtildi. Birlikten ülkeye giriş yapan her on göçmenin sadece birinin, ülkeye gelir gelmez sosyal yardımlara başvurduğu ortaya çıktı. Migration Observatory tarafından yapılan açıklamada, bu vatandaşların büyük bölümünün iş bularak ülkeye geldiği söylendi.
Ortaya çıkan bu gerçek, Cameron’un AB referandumu öncesi yaptığı ve göçmenlik rakamlarını etkileyeceğini belirttiği anlaşmanın yetersiz olduğunu gösteriyor. Şu anki durumda AB içinden ülkeye gelenler, nüfusun her yıl 172 bin artmasına yol açıyor. Bu rakam, Southend-on-Sea bölgesinin nüfusuna eşit. Başbakan, anlaşmanın yaratacağı ani fren etkisinin, ülkeye gelen AB vatandaşlarının sayısını düşüreceğini açıklamıştı. Yapılan değişiklikler, AB vatandaşlarına sağlanan vergi indirimlerine dört yıl boyunca sınırlandırmalar getiriyor ve çocuklar için yapılacak sosyal yardımları kısıtlıyor.
Geçtiğimiz yıl hükümet tarafından açıklanan rakamlar, öğrenciler hariç ülkeye giriş yapan AB göçmenlerinin %45’inin, vergi mükelleflerine yük olacak sosyal yardımlar için başvurduklarını ortaya koydu. Fakat Oxford Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, alınan yeni tedbirlerin göçmenlik rakamlarında değişiklik yaratma şansının düşük olduğunu ortaya koydu. Migration Observatory, Ab göçmenlerinin büyük çoğunluğunun sosyal yardım almadıklarını ve sadece %19’luk kesimin başvurularda bulunduğunu açıkladı. Vergi indirimi başvurusunda bulunanların ise sadece %10’luk bir kesime denk geldiği de belirtildi.
Açıklanan raporda, “Vergi indirimlerinin erişilebilirliği konusunun, göç kararını etkilemesi beklenen göçmenlerin sayısı oldukça düşük olacak. Bunun anlamı ise, sosyal yardım kısıtlamalarının, AB içinden Britanya’ya gelen göçü önlemede yetersiz olacağıdır. “Sosyal yardım alanlar için ise, ülkeye gelişlerinde bu yardımların belirleyici olup olmadığı bilinmiyor. Sosyal yardım alan pek çok göçmen, ülkeye sosyal yardımlar için değil, daha yüksek maaşlarda işlerde çalışabilmek için geliyorlar” sözlerine yer verildi. 2020 yılında saati £9’a yükseltilecek olan asgari ücret, Doğu Avrupa’daki ücretlerin 10 katına denk geliyor. Bu sebepten, yapılacak sosyal yardımların büyük bir çekici güç olmadığı düşünülüyor. Yapılan değişikliklerden en fazla etkilenecek kesimin, çocukları olan AB göçmenleri olduğu da belirtildi.
Migration Observatory yöneticisi Madeleine Sumption, “Son dönemde gelen AB göçmenlerinin büyük bir bölümü herhangi bir sosyal yardım almıyorlar. Bunun anlamı, Britanya’ya gelmeyi planlayan pek çok göçmenin, ülkeye geliş kararının sosyal yardım değişiklikleri tarafından etkilenmeyecek olması” açıklamasında bulundu. AB karşıtı Muhafazakâr Parti milletvekili Philip Hollobone ise, “Migration Observatory’nin raporu, kralın çıplak olduğunu ortaya koydu.
Cameron’un AB görüşmelerinin en can alıcı bölümünün yetersiz olduğunu gördük. “Asgari ücrette yapılacak iyileştirmeler, insanların AB içinden göç etmesi için çok daha çekici bir sebep olacak. İnsanlar için bu gelir seviyelerini anlamak, karmaşık vergi sistemlerini anlamaktan çok daha basit” şeklinde konuştu.