İngiltere ile Avrupa Birliği arasında siyasi söylemin sertleşmesinin ardından, son bir yıldır “acil durum planları” üzerinde çalışan dünya devi bankalar yaz aylarında Londra’dan çıkış yapabilir.
İngiltere önümüzdeki ay genel seçime hazırlanırken, İngiltere ile AB arasında serbest ticaret anlaşmasını da kapsayacak şekilde yeni pozitif bir ilişkinin kurulması yönündeki umut gün geçtikçe daha da azalıyor. 8 Haziran’da yapılacak erken seçimde parlamentodaki gücünü artırarak, müzakere masasında elini kuvvetlendirmeyi amaçlayan İngiltere Başbakanı Theresa May, “güçlü ve istikrarlı” bir liderlik vaadinde bulunuyor.
İngiltere Başbakanı May’in son dönemde AB liderleri ile arasının pek iyi olmadığını söylemek mümkün. Örneğin; İngiliz ve Alman basınına göre Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, 26 Nisan’da İngiltere Başbakanı May’in resmi konutundaki yemekten ayrılırken “daha önce olduğumdan 10 kat kuşkulu bir şekilde ayrılıyorum” ifadesini kullandı. İngiliz basınında Juncker’in Almanya Başbakanı Angela Merkel’e May’in “farklı bir galakside yaşadığını” söylediği de öne sürülüyor.
Bu açıklamanın ardından ise İngiltere Başbakanı May, ülkesinin Brüksel ile yapacağı Brexit müzakerelerinde, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’i zorlayacağı uyarısında bulundu. Henüz müzakereler başlamadan sertleşen üslup, AB ile yeni bir anlaşmayı bekleyen finans sektöründe rahatsızlık yaratıyor. AB’li liderlere göre İngiltere ile olası bir serbest ticaret anlaşmasının önümüzdeki iki sene içerisinde tamamlanması mümkün görünmezken, uluslararası finans kuruluşları Avrupa piyasasına erişimlerinin engellenmesinden endişe duyuyor.