İngiltere’nin sınırları daha da güvenli hale gelecek

23 Ocak 2018

May, Fransızca başladığı ve ardın­dan İngilizce devam ettiği konuşma­sında, ülkesi ile Fransa’nın ortak geç­mişe dayanan ilişkisinin özel oldu­ğunu dile getirdi. May, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasının (Brexit) ardından da dostları ve müt­tefiklerinin “sarsılmaz ortağı olmaya devam edeceğini” söyledi.

İki ülke arasındaki güçlü ve derin ilişkinin sadece kendi güvenlikleri için değil Avrupa’nın güvenliği için de önemli olduğunu vurgulayan May, “Bugün, 2020 yılına kadar İngiltere- Fransa Ortak Seferi Kuvveti’nin 10 bin askeri herhangi bir tehdide karşı hızlı ve etkin bir şekilde konuşlandır­maya hazırlanmış olacağını açıklıyo­ruz.” dedi.

Afrika’nın refahı ve güvenliğinin de herkes için hayati önem taşıdığını belirten May, Ebola krizinde her iki ülkenin omuz omuza mücadele verdi­ğini hatırlatarak, “Bugün aynı iş birliği ruhuyla, sığınmacı krizini tetikleyen, istikrarsızlığı ve güvensizliği besleyen İslamcı aşırılığın engellenmesi için (Afrika’nın) Sahel bölgesindeki çaba­larımızı artıracağımızı duyuruyorum. İngiltere Sahel’e 3 Chinook helikopteri ile mürettebatını gönderecek.” ifade­lerini kullandı.

Rusya’nın Doğu Avrupa’daki “ag­resifliği” karşısında da birlikte dura­caklarını aktaran May, bu çerçevede Fransa’nın 2019’da Estonya’da İngil­tere liderliğindeki NATO savaş gru­buna birlikler göndermeyi kabul et­tiğini bildirdi.

Son İngiltere-Fransa Zirvesi’nden bu yana her iki ülkenin terör saldı­rılarını tecrübe ettiğini ve bu ortak terör tehdidinin devam ettiğini belir­ten May, tehditle mücadele çerçeve­sinde İngiliz ve Fransız istihbaratları­nın ortak çalışmada bulunduğunu söy­ledi. May, “Bu iş birliğinin de Manş Denizi’nin her iki kıyısında ve dünya genelinde can kaybını önlediği de ga­yet açık.” dedi.

İngiltere ile Fransa’nın kitlesel göçe yönelik kapsamlı bir yaklaşıma inan­dığını aktaran May, sığınmacı krizine sebep olan istikrarsızlığı gidermek için de birlikte çalışacaklarını söyledi.

May, İngiltere’nin Fransa toprakla­rında kendi sınırının kontrolünü yap­masına imkan sağlayan anlaşmaya bağlı olduklarını hatırlatarak, şöyle konuştu:

“Bugün, iş birliğimizin etkinliğini artıracak, Fransa ile İngiltere’nin men­faatlerini sağlayacak ilave önlemler üzerinde anlaşmaya vardık. Calais ile diğer sınır noktalarında fazladan kapalı devre güvenlik kamerası, tel örgü ve kızıl ötesi teknolojiyle gü­venlik altyapısını güçlendireceğiz. Bu­gün kararlaştırdığımız ilave yatırımla İngiltere’nin sınırları daha da güvenli hale gelecek. İngiltere ve Fransa ay­rıca Avrupa’ya doğru tehlikeli bir yol­culuğa çıkanların çektiklerinden fay­dalanan insan tacirlerine ve göçmen kaçakçılarına karşı mücadele etme ka­rarlılığını da paylaşıyor. Başkalarının sefaletinden kazanç elde etmeye ça­lışan kaçakçıların ağlarını yok etmek için birlikte çalışmaya kararlıyız.”

Her iki ülkenin de yenilik alanında kendilerini geliştirmeye bağlı oldukla­rını ifade eden İngiliz lider, araştırma alanındaki iş birliğini de derinleştir­mek istediklerini söyledi.

Başbakan May ayrıca Ortaçağ Avrupası’nda, İngiltere’nin istilası son­rası üretildiği düşünülen ünlü sanat eseri Bayeux duvar halısının da 2022 yılına kadar İngiltere’de kalacağını ve bu eserin iki ülke arasındaki kültürel bağları güçlendirdiğini ifade etti.

Halının 900 yıldan fazladır ilk defa İngiltere toprağına getirildiğini söyle­yen May, Fransa’nın halıyı kendilerine ödünç vermesi dolayısıyla Cumhur­başkanı Macron’a teşekkürlerini ile­tirken, eserin gelecek 4 yıl boyunca İngiltere’de sergilenecek olmasından dolayı da gururlandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı olarak İngiltere’ye ilk ziyaretini bugün gerçekleştiren Macron da konuşmasına, gördüğü sı­cak karşılamadan dolayı May’e İngi­lizce teşekkür ederek başladı.

İki ülkenin tarihteki ilişkilerine ve coğrafi yakınlığına dikkat çeken Mac­ron, Brexit’in de bu yakınlığı ve tarihi değiştirmeyeceğini söyledi.

İngiltere’nin aldığı Brexit kararıyla ilgili olarak da Macron, “Brexit kararı beni üzse de İngiltere halkının aldığı karara büyük saygı duyuyorum.” ifa­desini kullandı.Brexit müzakereleri­nin AB’nin belirlediği tek bir müzake­reci tarafından yürütüldüğüne işaret eden Macron, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının daha geniş plandaki iliş­kileri etkilememesini umduğunun al­tını çizdi. İki ülkenin stratejik savunma alanında da ortak bir yaklaşım geliş­tirmeye ihtiyaç duyduklarını belirten Macron, Brexit’in de bu alanda varılan anlaşmaları etkilemeyeceğini dile ge­tirdi. Macron, İngiltere ve Fransa ara­sındaki güçlü savunma iş birliğinin Av­rupa’daki savunma inisiyatiflerine de olumlu katkı sağlayacağını ifade etti.

Fransa’nın Calais kentindeki İngil­tere-Fransa sınırıyla ilgili değerlendir­melerde de bulunan Macron, iki ülke­nin içişleri bakanlarının bugün imza­ladıkları Sandhurst Anlaşması ile bu sınırın daha etkin yönetimine yönelik tedbirler alındığını kaydetti.

Macron anlaşmanın, ebeveyni ol­mayan sığınmacı çocukların duru­munu da kapsadığını belirterek, bun­ların dosyalarının inceleme süresinin 6 aydan 25 güne indirileceğini söyledi. Bu sürenin yetişkin sığınmacılar için de 1 aya düşürüleceğini belirten Mac­ron, “Anlaşma, sınır kontrollerinde daha insani bir yaklaşımı temin ede­cek.” dedi.

Bir gazetecinin Brexit kararından sonra İngiliz başbakanların güçleri­nin azalıp azalmadığını sorması üze­rine Macron, “Başbakanların etkisini değerlendirmek benim işim değil. İn­giltere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi. Bu durum Brexit ile değişmeyecek.” yanıtını verdi.