Liberal Demokrat Partili ve aynı zamanda UK’s All-Party Parliamentary Group for TRNC Başkanı olan Lord Sharkey, İngiliz hükümetinin KKTC’deki gündelik ekonomik gerçekliler hakkındki bilgisini eleştirdi.
16 Ekim tarihinde konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey bir danışman olan Baroness Warsi’ye cevaplaması için bir soru önergesi sundu.Lord Sharkey, Baroness Warsi’ye “Kraliçe’nin hükümeti KKTC’de yaşayanların dışlanmasının sona erdirilmesi ve adanın AB üyeliğinden faydalanması için ne değerlendirmede bulundu?” diye sordu. 1960 Bağımsızlık Sözleşmesi, İngiltere’yi adadaki hem Türk hem de Yunan topluluklarının garantörü olmakla yükümlü kıldığını söyledi.
Hükümet adına soruya yanıt veren Warsi ise, ‘AB’nin Kıbrıslı Türklerin izolasyonunu bitirmek için aldığı 2004 kararlarını uyguladıklarını belirtti. Tüm Kıbrıslıların AB üyeliğinden yararlanması hükümetin elinden geleni yaptığını ve bu doğrultuda iki toplumun liderlerini de bu doğrultuda desteklediklerini söyledi.
2004 yılında Kıbrıslı Türkler, BM’nin Annan Planı’nı desteklemeye teşvik edilmiş ve bunun gerçekleşmesi halinde ambargoların kaldırılacağı belirtilmişti.
Ancak adadaki Kıbrıslı Türklerin referanduma ezici şekilde evet demesine rağmen, ambargolar hiç kaldırılmamıştı.
Lord Sharkey’in ikinci sorusuysa, ‘Güvenli olduklarını sürekli belirtmelerine rağmen Kıbrıs ürünlerinin ülkeye gelmesinde sorun yaşanıyor. Hükümet bununla ilgili bir düzenlemede bulunacak mı?’ oldu.
Baroness Warsi, bu konuda bir gelişme olması halinde meslektaşına yazılı olarak bildirebileceğini ancak adanın kuzeyinin düzenlemelerin çoğundan yararlanamadığını söyledi.
İngiltere’nin BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Lord Hannay ise ‘Brüksel’de kaç Kıbrıslı temsilci var? Eğer şüphelendiğim gibi cevap sıfırsa, bu AB’nin vatandaşları olarak değerlendirdiği bir topluluk için tuhaf değil mi?’ diye sordu.
Baroness Warsi bu konuda da aynı cevabı verirken, cevaptan tatmin olmayan Baroness Meral Ece de 300 bin Türk’ün yok sayıldığını söyledi.
Ambargolular! isimli sivil toplum grubunun yeni seçilmiş başkanı Fevzi Hüseyin ise yaptığı açıklamada, İngiltere’nin bir Kıbrıs garantörü olarak Kıbrıslı Türklere daha fazla yardımcı olması gerektiğini ve bölgedeki tüm coğrafi ve politik gelişmelere rağmen bu unsurun unutulmaması gerektiğini söyledi.