Avrupa Parlamentosu (AP) için İngiltere’de yapılan seçimler, Brexit taraftarı ve karşıtları arasındaki çetin mücadelenin devam ettiğini bir kez daha kanıtladı.
UKIP’ten ayrılanlar tarafından kurulan ve Avrupa Birliği referandumunda ayrılık kampanyasının önemli figürlerinden olan Nigel Farage’ın liderlik ettiği Brexit Partisi, AP seçimlerinde açık ara birinci gelirken, Avrupa’da kalmayı destekleyen Liberaller ise ikinci sıraya yerleşti. Avrupa Parlamentosu’nda İngiltere’den yer alacak milletvekillerinin belirlendiği seçimlerdeki en ağır yenilgiyi Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi aldı.
Şu ana kadar açıklanan 64 AP milletvekilinin 28’i Brexit Partisi, 15’i Liberaller, 10’u İşçi Partisi, 7’si Yeşil Parti ve 3’ü Muhafazakar Parti’den olurken, Galler’de Plaid Cymru 1 milletvekili çıkardı.
Öte yandan, seçim neticelerine değişik bir açıdan bakıldığında, ikinci bir Brexit referandumu olmasını destekleyen partiler kolektif olarak oyların yüzde 40’ını, anlaşmasız Brexit’i destekleyen iki parti ise oyların yüzde 35’ini aldı.
AP seçimleri Avrupa genelinde ele alındığında, 28 AB üyesi ülkede merkez sağ ve merkez sol oy kaybı yaşadı. Liberaller, yeşiller ve aşırı sağın ise yükselişte olduğu görülüyor.
Kıta çapında merkez sağ ve merkez sol partilerin en büyük kayıpları yaşadığı seçime katılım oranı yüzde 50,95 ile 1994’ten beri en yüksek seviyesine ulaştı. İngiltere, Brexit’i zamanında gerçekleştiremediği için AP seçimlerine katılmak zorunda kaldı. Ülke basınına göre, ana partilerin büyük oy kaybı yaşaması, yürüttükleri Brexit politikalarına bir eleştiri ve partiler için bir uyarı niteliğinde. The Daily Telegraph gazetesi, seçimin Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi için felaket bir sonuca yol açtığını yazdı.
Seçimi birinci sırada bitiren Brexit Partisi’nin lideri Nigel Farage, gazeteye verdiği demeçte Avrupa Parlamentosu’na giderek 31 Ekim’de AB’den ayrılmak için gerekli çalışmaları yapmaya başlayacaklarını söyledi ve ekledi: “Muhafazakar Parti her zamankinden daha fazla bölünmüş gözüküyor. 31 Ekim’de AB’den ayrılma konusunda ciddi olan her lider adayıyla görüşmeye hazırım. Brexit müzakerelerine dahil olmak istiyoruz.”
İngiltere’de iktidarda bulunan Muhafazakar Parti, Başbakan Theresa May’in istifasını açıklamasının ardından yeni liderini seçecek.
The Telegraph gazetesi için bir makale yazan Muhafazakar Parti’nin liderlik adaylarından Boris Johnson, “Halkın desteğini geri kazanmak için sözlerimizi tutabileceğimizi göstermemiz gerekiyor” dedi.
Johnson, AB ile müzakerelerde anlaşmasız Brexit seçeneğinin masadan kaldırılamayacağını vurguladı ve daha kapsamlı bir yol haritası açıklayacağını söyledi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi Sözcüsü Barry Gardiner ise bu sonuç nedeniyle erken seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Gardiner, May’in yerine seçilmesi beklenen yeni Muhafazakar Partili başbakanın genel seçimde sınanması gerektiğini vurguladı. İşçi Partisi’nin kıdemli siyasetçilerinden ve gölge dışişleri bakanı Emily Thornberry, İşçi Partisi’nin AB’de kalma kampanyası yürütmesi gerektiğini söyledi ve partinin lideri Jeremy Corbyn’i buna ikna etmeye çalışacağını açıkladı. Corbyn hükümetin Brexit politikasını eleştirse de partisinin tabanında AB’den ayrılmak isteyenler olduğunu da göz önünde bulundurarak, doğrudan Brexit karşıtı bir pozisyon almıyor.
Jeremy Corbyn, seçimle iktidara gelerek daha iyi bir Brexit anlaşması yapmayı vaat ediyordu.
İngiltere’nin AP’de en uzun süredir hizmet eden vekili David Martin de bu seçimde koltuğunu kaybetti. 1984’ten beri AP vekilliği yapan Martin, seçimi kaybetmesinin gerekçesi olarak İşçi Partisi’nin “net bir mesaj verememesini” gösterdi, “kaybetmemizin nedeni yeterince çalışmamak değil, net mesaj eksikliği” dedi.
Seçimin ardından konuşan Corbyn ise “Ya erken seçim olmalı ya da Brexit hakkında halk oylaması gerçekleşmeli” dedi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Muhafazakarlar çözülürken ve ülkeyi yönetemez hale gelirken, Parlamento kilitlenmişken, bu konuyu tekrardan halka götürmek zorundayız. Bu bir genel seçimle veya referandumla olabilir.”
BBC’ye konuşan Queen Mary Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Philip Cowley, bu sonuçların Muhafazakarlar ve İşçi Partisi için olabilecek en kötü sonuçlar olduğunu söylerken bunun uzun vadeli etkilerini kestirmenin zor olduğunu söyledi. Cowley, genel seçimlerle AP seçimleri arasında farklar olduğunu ve seçmenlerin AP seçimlerinde daha fazla protesto oyu vermeye yatkın olduğunu söyledi.