Türkiye-İngiltere İş Konseyi Brexit Paneli İstanbul’da yapıldı. Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, “Brexit, hem AB’nin hem bana göre Birleşik Krallık’ın hem de Türkiye’nin zararına.” dedi. Kaymakcı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) düzenlediği “Türkiye-İngiltere İş Konseyi Brexit Paneli”nin açılışında yaptığı konuşmada, Birleşik Krallık tarihinde AB ile ilgili Brexit dahil 2 referandum yapıldığını ve AB’nin referandum geçmişinde ise toplam 62 referandumun bulunduğunu söyledi. Sözlerine referandumla başlamasının nedenine değinen Kaymakcı, “Eğer referandum yaptığınız konu hakkında referandumda oy kullanacaklar gerçekten bilinçli ise, gerçekten bilgili ise ve bu referandumda gerçekten sorulan soruya yanıt veriyorsa gönlünüz rahat hissedebilir ve ‘böyle bir sonuç var, devam edelim’ diyebilir.” şeklinde konuştu. İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott da Brexit sonrası uzun dönemde İngiltere ve Türkiye’nin ilişkilerinin iyi olacağını, kısa dönemin biraz çalkantılı geçebileceğini kaydetti. Brexit’in iki ülke ilişkilerini belirleyecek 3 ana faktör olduğunu vurgulayan Chilcott, şöyle devam etti: “İlk olarak, Brexit’in anlaşmalı ya da anlaşmasız olması, çok farklı kısa dönem senaryoları oluşturacaktır. İkincisi, Türkiye önümüzdeki birkaç yıldaki fırsatlardan faydalanacak mı? AB standartları ve normlarına uyum sağlayacak mı? Buna bağlı… Sadece iş olarak değil, toplum genelinde de bunu ne kadar yaparsa dış yatırımcılar ve İngiliz yatırımcılar için o kadar cazip görünecek. Üçüncü olarak da iki hükümetin
ilişkileri başarılı ve verimli kılmak için göstereceği politik irade ve harcayacakları çaba belirleyici olacak. Eğer sert bir Brexit meydana gelirse bazı önemli hukuki ve idari zorluklar var önümüzde.” Chilcott, Brexit’in oldukça komplike bir süreç olduğunu belirterek, çok fazla değişken bulunduğunu bildirdi. İngiliz hükümetinin, parlamentonun çoğunluğuna sahip olmadığı için işini istediğini gibi yaptıramadığını ifade eden Chilcott, “Kimse bu sorunun nasıl çözüleceğini ve
ne kadar süreceğini bilmiyor. Belki genel bir seçim de yapılabilir bu sonbaharda, belki de olmayabilir.” diye konuştu. DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi Başkanı Remzi Gür ise İngiltere’nin Türkiye’nin Avrupa’daki ikinci büyük partneri ve bu ülkeye ihracatın 18,6 milyar dolar olduğunu anımsattı. İngiltere’nin Türkiye’ye yatırımının 10 milyar dolar civarında olduğunu belirten Gür, 3 bine yakın İngiliz iş adamının da Türkiye’de iş yaptığını söyledi. İngiltere’nin Brexit’ten anlaşmalı ya da anlaşmasız ayrılmasının İngiltere için çok bir şey ifade etmeyeceğini, ülkenin kısa zamanda toparlayarak ticaretine devam edeceğini aktaran Gür, Türkiye’nin, zarar görmesi durumunda da bu zararını kısa zamanda telafi edeceğine inandığını vurguladı. Olası bir Brexit’ten sonra bile ikili ticaretin durmayacağını belirten Gür, “İngiltere’nin bize bu coğrafyada ihtiyacı var. Üçüncü ülkelerde veya Türkiye’de birlikte bir şeyler yapabilme şansımız var. İngiltere’nin know-how’ını, finansını biz kullanarak, bizim girişimciliğimizden de onların istifadesini sağlayarak üçüncü ülkelerde de işler yapabileceğimize inanıyorum.” dedi. İş camiasına tavsiyelerde de bulunan Gür, İngiltere’nin Brexit’ten iyi ya da kötü ayrılmasının moralleri bozmaması gerektiğini söyledi. Gür, “İki ayrı kutupta iki güçlü ülkeyiz. Birlikte yolumuza devam edeceğimize inanıyorum. İş camiası olarak iki devletin birlikte hareket etmesinin, hem bize hem İngiltere’den buraya yatırım yapmış olan iş adamlarına ve gelecek insanlara faydasının olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
Türkiye