İngiltere genelinde hem istihdam edilen hem de ‘self-employed’ (kendi işinin sahibi) olarak full-time çalışan kişi sayısı, kayıtların tutulmaya başladığı 1971 yılından bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkarak 32,7 milyona ulaştı.
Ekonomik durgunluğa rağmen, maaşların da Brexit referandumundan beri görülen en hızlı şekilde artmakta olduğu belirtiliyor.
Yine de bazı ekonomi uzmanları, Brexit konusundaki belirsizliklerin giderek artması nedeniyle istihdam seviyesindeki yükselişin daha fazla devam etmeyebileceğini söylüyor.
Küçük İşletmeler Federasyonu, siyasi belirsizliklerin gelecek planlamalarını olumsuz yönde etkilediğini ve masrafları yükselttiğini açıkladı. Avrupa Birliği ülkelerinden gelen işçilerin sayısında keskin bir düşüş yaşanmasının da küçük işletmeler açısından endişe verici olduğu belirtildi. Yayınlanan resmi verilere göre, İngiltere’deki işsiz insan sayısı Şubat ayına kadar geçen üç ayı kapsayan dönemde 27 bin azaldı. Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yayınlanan veriler, işsiz insan sayısının bu düşüşle birlikte 1,34 milyona gerilediğini gösteriyor. işte çalışan kişi sayısının da 179 bin artarak 32,7 milyon seviyesine ulaştığı görüldü. Primler dahil edilmediğinde, enflasyona göre ayarlanmamış maaşların bir yıl içerisinde yüzde 3,4 oranında arttığı tahmin ediliyor. Enflasyona göre ayarlandığında ve primler de dahil edildiğinde ise maaşların yıl içerisinde yüzde 1,5 oranında yükseldiği görülüyor.Bu oranın, 2016 yılının yaz aylarından bu yana görülen en yüksek artış oranı olduğu belirtildi. ONS’den Matt Hughes, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“İş piyasası, çalışan insan sayısının artmasıyla güçlü kalmaya devam ediyor. Geçen yıldan bu yana hesaplanan artışların hepsi, hem istihdam edilen hem de kendi işinde çalışan (self-employed) full-time işçilerin oluşturduğu verilerden geliyor.
“Maaşlar bir yıldan uzun bir süredir enflasyondan hızlı büyüme gösteriyor fakat, reel olarak bakıldığında, maaş seviyeleri henüz ekonomik gerileme dönemi öncesindeki en üst seviyelere ulaşamadı.”
Çalışma Bakanı Alok Sharma’nın konuyla ilgili yaptığı açıklamalar ise şu şekilde: “İngiltere iş piyasası giderek güçlenmeye devam ediyor ve bu, İngiliz ekonomisinin temelde ne kadar dirençli olduğunu kanıtlıyor.
“Yine de her şey yolundaymış gibi davranmamalıyız. İş seviyelerini koruyacak, işverenlerin, işgücüne ve maaş artışlarına yatırım yapmaya devam etmesi için gerekli güvenceyi onlara sağlayacak bir Brexit anlaşmasının arkasında birleşmek adına çalışmalarımızı sürdürmeliyiz.”
Muhalefetteki İşçi Partisi’nin Gölge Çalışma Bakanı Mike Amesbury ise şu anki verilerin ardına bakıldığında, ortalama maaşların hala 10 yıl öncesine göre az olduğunu ve çalışan yoksulluğunun istihdamdan daha hızlı arttığını söylüyor.
Amesbury, “birçok insan düşük maaşlı, güvensiz işlere hapsolmuş durumda ve yoksul çocukların yüzde 70’inin aileleri çalışıyor” dedi. İngiltere’deki işçi sendikalarının büyük çoğunluğunu temsil eden Trade Union Congress (TUC) de maaş artışlarının hala yetersiz olduğunu söylüyor ve işlerle birlikte maaşları da desteklemek için daha iddialı planlar yapılması gerektiğini belirtiyor. Küçük İşletmeler Federasyonu Başkanı Mike Cherry, iş piyasası hakkında yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
“Siyasi belirsizliklerin planlama yapmayı imkansız hale getirdiği ve masrafların hızla arttığı bir dönemde, sıkışık olan iş piyasası, küçük işletme sahipleri için bir başka dert daha yaratıyor.
“İngiltere’deki küçük işverenlerin beşte biri, AB’den gelen personellere bel bağlamakta. Avrupa’dan gelenlerin sayısında yaşanan keskin düşüş, özellikle inşaat, bakım ve mühendislik sektörlerindeki küçük şirketler için büyük endişe oluşturuyor. Küçük şirketlerin üçte biri, doğru personeli bulma sıkıntısının, büyümelerinin önünde büyük bir engel olduğunu söylüyor.