Bu karar sonrasında İngiltere Parlamento’su 9-12 Eylül arasında bir tarihten 14 Ekim’e kadar tatil edilecek.
Tüm partilerden Brexit karşıtı milletvekilleri, Başbakan’ın bu hamlesine karşı anlaşmasız Brexit’i önleyebilmek adına son bir çaba göstermeye hazırlanıyor. Aralarında Muhafazakar Parti’den milletvekillerinin de bulunduğu muhalifler, Boris Johnson hükümetini düşürmenin planlarını yapıyor.
Başbakan Boris Johnson ise bu hamleyi milletvekillerini Brexit konusunda devre dışı bırakmak için yapmadığını, Parlamento’nun Brexit tartışmaları için yeterli zamanının olacağını ifade etti.
Johnson, mevcut yasama döneminin 340 gündür kapanmadığını, bunun Parlamento tarihinde son 400 yılın rekoru olduğunu ve dönemi kapatmanın zamanı geldiğini söyledi. Parlamento’yu askıya alma kararı, tüm İngiltere genelinde tartışmalara neden olmuş durumda.
Bu kararı eleştirenler, milletvekillerinin Brexit sürecinde demokratik bir rol oynamasını engelleyeceğini savunuyor. Parlamento’nun askıya alınması, Londra’daki parlamento binasının önünde toplanan binlerce kişi tarafından protesto edildi. Bu karara karşı başlatılan bir imza kampanyasında da bir milyondan fazla imza toplandı.
Anket şirketi YouGov, kararın hemen ardından bir anket çalışması gerçekleştirdi. Yapılan ankette, katılımcıların yüzde 47’si Brexit öncesi Parlamento’nun askıya alınmasının kabul edilemez olduğunu düşünürken yüzde 27’sinin ise kararı desteklediği görüldü. Son gelişmelerin ardından İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, Kraliçe’den görüşme talep etti. Corbyn, “Johnson hükümetinin pervasızlığı karşısında dehşete kapıldım. Eğer Johnson planlarına güveniyorsa bunu genel seçim veya referanduma giderek halka sormalı” dedi.
İşçi Partisi milletvekili Clive Lewis ise sosyal medya paylaşımında, “Boris AB’den anlaşmasız bir şekilde ayrılmak için Parlamento’yu kapatırsa vekiller olarak demokrasiyi savunacağız. Bizi Parlamento’dan çıkarmaları için polis çağırmaları gerekir. Halkı sokağa çağıracağız. Parlamento’da olağanüstü oturum talep edeceğiz” açıklamasında bulundu. Avam Kamarası’na başkanlık eden John Bercow da konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Nasıl göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar Parlamento’yu askıya almanın amacının, Brexit’in Parlamento’da tartışılmasını önlemek ve Parlamento’nun ülkenin geleceğine yön verme görevini engellemek olduğu açıktır. “Ulusumuzun tarihindeki en zor dönemlerden birinde Parlamento’nun sözünü söylemesi hayati öneme sahip. Parlamento’yu askıya almak demokrasiye hakaret olur.”
BBC tarafından yayınlanan haberde, Financial Times gazetesinin Parlamento muhabiri Sebastian Payne’in, önümüzdeki hafta Parlamento açıldığında vekillerin bir güven oylaması ile hükümeti düşürmesi durumunda Parlamento’yu feshedip 1-5 Kasım tarihleri arasında bir erken seçim düzenleyecekleri konusunda üst düzey bir yetkiliden bilgi aldığı belirtiliyor. Haberin ardından sterlin dolar ve euroya karşı yüzde 1’e yakın değer kaybetti. Sterlin daha son bu kayıplarının bir kısmını toparlasa da gün içinde istikrarsız bir seyir izledi.
BBC Politika Editörü Laura Kuenssberg, İngiliz hükümetindeki yalnızca birkaç bakanın bu plandan haberi olduğunu ve bu fikrin hükümet içinde de tartışma yarattığını aktarıyor. Kuenssberg, Johnson’ın bu adımının “çok riskli” olduğunu belirtiyor.
Avrupa Birliği’nin bu durumda sergileyeceği tutum da merak konusu olmuş durumda. BBC’nin Brüksel muhabiri Adam Felimng’e göre, AB bunu İngiltere’nin iç işi olarak görüyor ve bu sürece dahil olmayı düşünmüyor. Fleming, bir AB diplomatının kendisine “AB asla pozisyonunu değiştirmeyecek” dediğini de ekliyor.