Daha önce sınava giren ve başarısız olan öğrencilere, başarısızlık sebepleri sorulduğunda, cevaplarının birbirine çok yakın olduğu görülmektedir. Bu cevaplar aslında sınavlara hazırlanan bir adayın nelerden uzak durması gerektiğini göstermektedir.
Sevgili Öğrenciler:
Potansiyelinizi boşa harcamayın. Sizin gezmek, uyumak, televizyon seyretmek, sosyal medyada dolaşmak gibi ihtiyaçları tabii ki olacaktır. Ancak sınavlara kadar bu isteklerinizi sınırlamazsanız, gereksiz zaman kayıplarını ertelemezseniz kazanmak için bir yıl daha çalışmak zorunda kalacaksınız.
Sonuç olarak; bu yıl ya da gelecek yıl fedakarlıkta bulunacaksınız. En iyisi bu fedakarlığı bir an önce yapıp, sınavlardan sonra istediklerini yapma konusunda özgür olmanızdır. Bunun için önce, hayatınızdaki alışkanlıkları, istekleri ve arzuları önem sırasına koymanız gerekir.
İsterseniz bu sıralamayı yapan bir adaya kulak verelim:
Önce ders çalışmalı ve başarılı olmalıyım.
Televizyon seyretmek ya da bilgisayarla oynamak yerine eksik konularımı tamamlarsam sınavdan sonra onlara ayıracak bol bol vaktim olacak.
Düzenli yaşarsam sağlığımı da korumuş olurum.
Başarılı olmak için denenmiş yöntemleri kullanmak, hata yapma ihtimalini azaltır, vakit kaybımı önler.
Sınava az kaldı, biraz sabretmeliyim.
Çalışmak istemeyen öğrenci, kendine göre mutlaka çok güzel bahaneler bulabilir. Ancak sınavlar bizim bahanelerimize değil, alacağımız puanlara bakar.
Başarısız olan öğrencilerin ortak özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
* Planlı ve programlı çalışmama.
* Eksik konu ve dersleri tamamlamama.
* Televizyon, bilgisayar ve cep telefonu gibi aşırı zaman alan alışkanlıklar.
* Çalışmak için istek gelmesini bekleme.
* Eğitime devam edip başarma hedefi olmayan amaçsız arkadaşlar.
* Düzensiz yaşam (uyku ve yemek konusundaki düzensizlikler).
* Kaygı düzeyinin düşük olması (sınavları önemsememe).
* Başarılı olmak için mevcut (denenmiş ve başarılı olunmuş) yöntemler yerine kendine has yöntemler geliştirme çabası.
* Spor yapmama.
* Kendini geliştirmek için kitap okumama.