Resmi veriler, Birleşik Krallık genelinde hayat pahalılığının hız kesmeden artmaya devam ettiğini ve enflasyonun son 40 yılın zirvesinde olduğunu gösteriyor.
Maaşların da enflasyona göre ayarlandığında yüzde 2,8 oranında düştüğü ve bunun, kayıtların tutulmaya başlandığı 2001 yılından beri görülen en hızlı düşüş olduğu belirtiliyor.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, şu anda yüzde 9,4 seviyesinde olan enflasyonu kontrol altına almak için 50 baz puanlık bir faiz artışı yapılabileceğini söylüyor.
Merkez Bankası tarafından daha önce yapılan açıklamalarda da enflasyon oranının bu yıl yüzde 11 seviyelerine kadar ulaşabileceği konusunda uyarılarda bulunulmuştu.
Bailey, enflasyonu Merkez Bankası’nın hedef seviyesi olan yüzde 2’ye indirebilmek için mali açıdan tarihi bir sıkılaştırma politikası izlenmesi gerekebileceğini ifade etti.
BBC tarafından yayınlanan habere göre, ülke genelindeki aileler, giderek artan gıda, akaryakıt ve enerji masrafları nedeniyle hayat pahalılığının etkilerini her geçen gün daha çok hissediyor.
Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yayınlanan resmi verilere göre, haziran ayında petrol fiyatlarının litre başına 18,1 peni artmasının yanında, gıda ürünlerinde en çok fiyat artışı süt, peynir ve yumurtada görüldü.
Araştırma şirketi Kantar tarafından yapılan tahminlerde, süpermarket faturalarının bu yıl ortalama 454 sterlin artması bekleniyor. Maaşlara bakıldığında, mart ve nisan ayları arasında özel sektörde çalışanların bir yıl öncesine kıyasla yüzde 7,2 daha fazla ödendiği görülüyor. Bu, enflasyon hesaba katılmadığında ortaya çıkan görünüm.
Kamu sektöründeyse maaş artışı seviyesi yüzde 1,5 olarak görülüyor. Enflasyon da hesaba katıldığında, ortalama maaşların yüzde 2,8 azaldığı ortaya çıkıyor. Primler dahil edildiğindeyse maaşlardaki düşüş oranı yüzde 0,9 olarak belirleniyor. İşçi sendikaları, maaşların da hayat pahalılığına göre artması konusunda çağrılar yapıyor.
Buna rağmen, bakanlar tarafından yapılan açıklamalarda, maaş artışlarının fiyat artışları seviyesinde olmayacağı, çünkü bunun, enflasyonu daha da yükselteceği belirtiliyor.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, enflasyonu yeniden yüzde 2’lik hedef seviyeye indirmenin, Banka’nın Para Politikası Kurulu’nun “mutlak önceliği” olduğunu söyledi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Basitçe anlatmak gerekirse bu da 50 baz puanlık bir faiz artışının bir sonraki toplantımızda seçenekler arasında olacağı anlamına geliyor ama o kadar büyük bir faiz artışı yapılacağının garantisi yok.”
Faiz artışlarının insanların yoksullaştığı ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı bir dönemde geleceğinin farkında olduklarını ifade eden Bailey, Merkez Bankası’nın para politikasını belirlerken bu durumu da dikkate aldığını belirtti.