Nisan ayındaki yıllık artış, ulusal sigorta katkılarındaki yükseliş ve artan hanehalkı maliyetlerinin ardından geldi.
İngiltere’de enflasyon geçen ay beklentilerin üzerinde artarak %3,5’e çıkarken, bu, bir yıldan uzun süredir görülen en yüksek oran oldu. Artışta su faturaları, enerji maliyetleri ve belediye vergilerindeki keskin yükselişler etkili oldu.
İşverenlerin ulusal sigorta katkılarındaki artış ve asgari ücretteki yükseliş de şirketler üzerinde fiyatları beklenenden fazla artırma baskısı yarattı.
Ulusal İstatistik Ofisi tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde enflasyon oranı düşüş göstermiş ve mart ayında %2,6’ya gerilemişti.
Nisan’daki artışın büyük bölümü, gaz, elektrik, su ve ulaşım harcamalarındaki yükselişten kaynaklandı. Bu nedenle geçen ay “berbat Nisan” olarak anıldı.
Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) sözcüsü şunları söyledi: “Bu ay gaz ve elektrik faturaları arttı; geçen yıl aynı dönemde Ofgem’in enerji fiyat tavanında yaptığı değişiklikler nedeniyle keskin düşüşler yaşanmıştı.”
Su ve kanalizasyon faturaları da özelleştirmeden bu yana en hızlı artışını göstererek %26,1 yükseldi. Araç vergisindeki artışla birlikte tüm bu gelişmeler, Tüketici Fiyat Endeksi’ni geçen yılın ocak ayından bu yana en yüksek seviyeye taşıdı.
İngiltere Merkez Bankası’nın, fiyat artışlarının finans piyasalarının beklediğinden daha güçlü gerçekleşmesinin ardından, faiz oranlarında daha hızlı ve derin indirim çağrılarını geri çevirmesi muhtemel görünüyor.
City ekonomistleri arasında yapılan bir anket, nisan ayında enflasyonun %3,3 oranında artmasını öngörmüş, Merkez Bankası ise bu oranın %3,4 olacağını tahmin etmişti.
Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nden ekonomist Monica George Michail, enflasyonun birkaç ay daha yüksek seyretmesinin muhtemel olduğunu ve bunun Merkez Bankasını faiz indirimlerini ertelemeye zorlayacağını söyledi.
Michail, “İşletmeler, ulusal asgari/yaşam ücretindeki artış, işverenlerin ulusal sigorta katkı payları ve düzenlenmiş fiyat artışları nedeniyle maliyet baskılarıyla karşı karşıya. Bu maliyetlerin bir kısmı daha yüksek fiyatlar yoluyla tüketicilere yansıtılacaktır. Bu nedenle, İngiltere Merkez Bankası’nın bu yıl yalnızca bir kez daha faiz indirimi yapmasını bekliyoruz” dedi.
İş dünyası grupları, faiz indirimlerinin muhtemelen ertelenecek olmasından hayal kırıklığı duyduklarını belirtti. İngiliz Ticaret Odaları, artan maliyet baskıları ve yüksek hanehalkı faturalarının işletmeleri “korkunç bir fırtınayla” karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Grup şu açıklamayı yaptı: “Nisan ayındaki artış bekleniyordu ancak %3,5’e ulaşan düzey endişe verici. Ulusal sigorta artışı, asgari ücret zammı ve küresel tarifelerle birlikte, araştırmalarımız işletmelerin %55’inin önümüzdeki aylarda fiyatları artırmayı planladığını gösteriyor.”
Finansal piyasalar bu gelişmelere faiz indirimi beklentilerini düşürerek tepki verdi. İngiltere Merkez Bankası’nın haziran ve ağustos ayındaki Para Politikası Kurulu toplantılarında faiz indirimi yapması beklenmiyor; en olası bir sonraki indirimin eylül ayında %4,25’ten %4’e olması öngörülüyor.
Nisan ayındaki artış, petrol fiyatlarındaki düşüşle bir miktar frenlendi; bu da benzin ve motorin maliyetlerini azalttı. Ayrıca çocuk kıyafetleri ve kadın ayakkabılarındaki büyük indirimler, giyim maliyetlerindeki artışı sınırladı.
Enerji fiyatlarına ilişkin son tahminler, fiyatların düşeceğini ve bu durumun enerji tavan fiyatını aşağı çekeceğini gösterdi. Bazı analistler, bu eğilimin yıl içinde enflasyondaki olası artışı sınırlayabileceğini söyledi.
Hizmet enflasyonunun %4,7’den %5,4’e yükselmesinin, TÜFE’nin beklentilerin üzerine çıkmasında önemli rol oynadığını ancak bunun büyük ölçüde araç vergisindeki artış ve Paskalya’nın zamanlamasından kaynaklandığını belirten ING analistleri, “Bu oran, nisan ayındaki %5,4 seviyesinden yaza doğru %4,5 civarına gerilemeli. bU,İngiltere Merkez Bankası’nın bu yıl ve 2026’ya kadar üçer aylık faiz indirimlerine devam etmesini sağlayacaktır” dedi.
Merkez Bankası, bu ayın başlarında yaptığı tahminde, enflasyonun yaz aylarında ortalama %3,5 ile zirve yapacağını öngörmüştü.
Merkez Bankası yetkilileri, 8 Mayıs’ta ki son toplantılarında faiz oranını çeyrek puan indirerek %4,25’e çekti; ancak dokuz üyeli Para Politikası Kurulu’ndaki oylama üçe bölündü: İki üye faizlerin sabit tutulmasını isterken, diğer iki üye yarım puanlık bir indirimden yana oy kullandı.
Rachel Reeves, enflasyon verilerinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını söyledi. “Geçim sıkıntısının hâlâ çalışan insanların üzerine yük olduğunu biliyorum” diyen Maliye bakanı şöyle devam etti: “Bir önceki hükümet döneminde gördüğümüz çift haneli enflasyondan çok uzaktayız, ancak insanların cebine daha fazla para girmesi için daha hızlı ve daha ileri gitmeye kararlıyım.”
Gölge maliye bakanı Mel Stride ise şöyle dedi: “Bu sabah enflasyonun arttığı ve artık %2 hedefinin oldukça üzerine çıktığı haberi aileler için endişe verici. İşçi Partisi’nin ekonomik kötü yönetimi, aileler için yaşam maliyetini artırıyor buna bakanın zararlı istihdam vergisi nedeniyle hane halkının uğradığı 3.500 sterlinlik kayıp da dahil. Daha yüksek enflasyon, faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalması anlamına da gelebilir; bu da aile bütçelerini ciddi şekilde zorlar … Aileler, İşçi Partisi maliye bakanının tercihlerinin bedelini ödüyor.”