Goldman Sachs’ın analistleri, Avrupa Birliği’nden anlaşma olmadan ayrılmanın İngiltere’de reel gayri safi yurtiçi hasılada %5,5’lik büyümeye mal olacağını ve 2021’in ilk çeyreğinde büyüme beklemediklerini açıkladı.
Financial News’in haberine göre, ABD yatırım bankası analistleri Brexit’in maliyetiyle ilgili olarak paylaştıkları notta, İngiltere ve AB’nin müzakerelerden anlaşma olmadan çıkmaları halinde Dünya Ticaret Örgütü kurallarına göre faaliyet gösterecek ticaretin “önemli ekstra maliyetlere” neden olacağı konusunda uyardılar.
DTÖ kurallarına göre ticaret mallarına ve hizmetlere önemli miktarda tarifeler ve kotalar getirilecek. Analistler Avrupa Birliği’nin İngiltere için önemli bir ihracat noktası olduğuna ve İngiltere’den ihraç edilen malların %45’inin AB’ye gönderildiğine dikkat çekiyor.
İhracat rakamlarının her ne kadar uzun vadede düzene girmesi beklense de analistler ticari aksaklıkların ve belirsizliklerin etkilerinin kısa vadeli bir etkiye yola açacağını belirtiyorlar. Bu durum İngiltere’nin 2021 yılı ilk ve ikinci çeyreğinde %1,25, sonraki dönemde ise %0,4 oranında büyüme azalasına yol açacak.
Goldman Sachs analistleri anlaşmasız Brexit’in Euro Bölgesi’ne maliyetinin İngiltere’ye olduğundan daha sınırlı gerçekleşeceğini, AB toplam ihracatının sadece %6’sını İngiltere’nin oluşturduğunu belirtti. Analistler, anlaşma olmaması halinde İngiltere Merkez Bankası’nın Şubat ayındaki toplantıda faiz oranlarını sıfıra düşürmesinin yanı sıra yüksek kaliteli tahvil alımlarını hızlandırmasını beklediklerini söylediler.
İngiltere Ulusal İstatistik Dairesi’nden alınan son verilere göre, İngiltere’nin gayrisafi yurtiçi hasılası Ekim 2020’de %0,4 oranında artarak, salgının etkisini hissettirmesinden önceki Şubat 2020’de görülen seviyelerden %7,9 daha düşük hale geldi. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı ekim ayında yaptığı açıklamada, salgın ve Brexit’in birleşiminin İngiltere’nin ekonomik görünümünü “son derece belirsiz” hale getirdiğini belirtmişti.
Ancak Goldman Sachs analistleri İngiltere’nin yıl sonundan önce “zayıf” bir serbest ticaret anlaşması yapacağı yönündeki temel öngörülerini hala kullandıklarını belirtiyorlar. Bu senaryoya göre, ticaret mallarında serbest ticaretin sürdürülmesi, ancak hizmet ticaretinin önünde yeni engellerin ortaya çıkması öngörülüyor.