Londra’da, 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla bir yürüyüş düzenlendi. İngiltere’nin dört bir yanından Londra’ya gelen binlerce kamu ve özel sektör çalışanı, işçi sendikaları üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve emekliler, yürüyüş öncesinde Islington bölgesinin Clerkenwell Green semtinde toplandı.
1890’lardan bu yana Londra’da yürüyüşler ve diğer faaliyetlerle kutlanan 1 Mayıs’ın İngiltere’de resmi tatil olmaması ve çalışma gününe denk gelmesine rağman yürüyüşe 2 bin aşkın kişi katıldı. 1 Mayıs yürüyüşünde Londra merkezli Britanya Alevi Federasyonu (BAF), Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (DAY- MER), Göçmen İşçiler Kültür Derneği (GİK-DER) Pazarcıklılar Sosyal ve Kültürel Dayanışma Derneği (PAZ-DER), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Türkiye Komünist Partisi (TKP) Kurdish Community Center, Partizan ve Çarşı Grubu’nun da aralarında yer aldığı çok sayıda Türkiye kökenli dernek ve sivil toplum kuruluşları da yer aldı. Yöresel kıyafetlerle alanı dolduran bazı katılımcılar, platformdan çalınan ezgilerle halaya durdu. Marx Memorial Kütüphanesi önünden pankart ve bayraklar açarak yürümeye başlayan katılımcılar, kemer sıkma politikasını, işçi sendikalarına getirilen yasal kısıtlamaları, konut krizi, maaş ve sosyal yardım kesintileri ile işten çıkarmaları protesto eden sloganlar attı. Saat 13.00’de sularında Kingsway, Aldwych ve Strand üzerinden yola çıkan konvoy 14.30’da National Gallery’nin ana girişi önündeki Trafalgar Meydanı’na ulaştı. Konuşmacılardan İşçi Partisi’nden ‘gölge’ Maliye Bakanı John Mcdonnell, Muhafazakar Parti tarafından dayatılan kemer sıkma politikasının ancak İşçi Partisi’nin iktidara gelmesiyle sonlanacağı vaadinde bulundu. Demiryolu İşçileri Sendikası (RMT) Genel Sekreteri Mick Cash da, sendikal örgütlenmeden bahsetti. Daha fazla işçinin sendika çatısı altında toplanmasını istedi.
Etkinlik ardından Day- Mer Başkanı Aslı Gül’de yaptığı açıklamada, “Asgari ücretin altında bir ücretle, emeklilik, hastalık ve tatil haklarının tanınmadığı koşullar ve 12 saate varan işlerde çalışıyoruz. İşçilerin örgütlenmeleri çıkartılan yasalar ve düzenlemelerle engellenmeye çalışılmakta. Merkezi ve yerel hükümetlerin son dokuz yıldan beri uyguladığı kesintilerden en çok etkilenen kesimlerin başında gelen Londra’da yaşayan Kürt ve Türk emekçiler olarak, kazanılmış hakların değil, piyasa kurallarının geçerli olduğu işlerde çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Bu nedenle örgütlü mücadele ve dayanışmanın sembolü olan 1 Mayıs yürüyüşünde yerimizi aldık. 1 Mayıs’ın resmi tatil olmasını da ekledik. 1 Mayıs yürüyüşünde bizi, aynı çalışma koşullarına mahkum edildiğimiz yerli emekçiler ve göçmenlik üzerinden yapılan tartışmalarla körüklenen ırkçılığa birlikte maruz kaldığımız göçmenlerle buluştuk” dedi.