Firmaların fiyat artışı yapıp yapmamaya karar vermek için Brexit’in sonucunu beklemesiyle enflasyon oranı, son üç yılda görülen en düşük seviyeye indi.
Yüzde 1,7’ye kadar düşen enflasyon, maaş artışlarının bir hayli gerisinde kaldı ve Brexit’in gerçekleşme tarihi yaklaşırken tüketiciler üzerindeki hayat pahalılığı baskısını azalttı.
Ülkedeki işsizlik 1970’li yıllardan bu yana görülen en düşük seviyede ve maaş artışları da 2008 yılından bu yana görülen en hızlı şekilde gerçekleşiyor.
Buna rağmen, enflasyona göre hesaplandıktan sonra ortalama maaşlar, hala finansal kriz dönemi öncesindeki rekor seviyelerin altında kalıyor. Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yayınlanan veriler, Ağustos ayında yüzde 1,7’ye inen enflasyon oranının, Brexit referandumunu takiben hızla artmaya başlamasından önceki seviyelere döndüğünü gösteriyor.
Brexit referandumu sonrasında sterlinin değeri ani bir şekilde düşmüş ve yurt dışından ithal edilen ürünlerin masrafları artmıştı.
Enflasyon oranı bu dönemlerde yüzde 3’e kadar çıkarak, ülke genelinde hayat pahalılığından kaynaklanan baskıları oldukça çoğaltmıştı.
ONS’den Mike Hardie, enflasyonda görülen son düşüşün büyük oranda bilgisayar oyunlarındaki fiyat düşüşlerine ve kıyafet fiyatlarının geçen yıla göre daha az artış göstermesine bağlı olduğunu açıkladı. Bunun yanında, uçak biletlerinin fiyatlarıyla birlikte yiyecek ve içecek masraflarında da artış olduğu görüldü. Ekonomi uzmanları, sterlinin değer kaybetmesi nedeniyle gelecek aylarda enflasyonda artış yaşanabileceğini belirtiyor.
Brexit’in anlaşmasız bir şekilde gerçekleşmesi ve sterlinin daha da değer kaybetmesinin de enflasyon oranını yükseltip hayat pahalılığını arttırabilir.
National Institute of Economic and Social Research’den (Ulusal Ekonomik ve Toplumsal Araştırma Enstitüsü) kıdemli ekonomist Jason Lennard, yılın bu döneminde fiyat artışı yapan firma sayısının normale göre daha az olduğunu söyledi. Lennard, “firmalar fiyatlarını düzenlemek için muhtemelen 31 Kasım’ın geçmesini bekliyor” dedi. Şirket yöneticileri ve girişimciler için ticari bir organizasyon olan Institute of Directors’ün (Yönetim Enstitüsü) baş ekonomisti Tej Parikh, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Yurtiçi ve uluslararası faktörlerin bir araya gelmesiyle, yakın zamanda Birleşik Krallık genelindeki fiyatlarda artış görülebilir. “Daha yüksek maaşlar zamanla enflasyon baskısına dönüşürken, sterlinde görülen değer düşüşü ve petrol arzı konusundaki endişeler, Britanya’daki firmaların girdi maliyetlerini yükselterek tedarik zincirinde fiyat artışına sebep olacak.”Enflasyonda görülen düşüşe rağmen, İngiltere Merkez Bankası, geçen hafta gerçekleştirilen toplantı sonrasında politika faizini değiştirmeme kararı aldı.
Pantheon Macroeconomics’ten ekonomi uzmanı Samuel Tombs, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Ağustos ayında tüketici fiyat enflasyonunda görülen düşüşe rağmen, İngiltere Merkez Bankası’nın diğer merkez bankalarının izinden gidip bu yıl faizleri düşürmesi ihtimali hala çok az.”