Britanta Alevi Federasyonu (BAF) yeni yerleşkesinde bulunan, Enfield Alevi Kültür Merkezi’nde (EAKM) düzenlenen basın toplantısına Avrupa Alevi Kadınlar Birliği (AAKB) Başkanı ve İsveç Alevi Federasyonu (ARF) Eşbaşkanı olan Nevin Kamilağaoğlu ve İsveç Alevi Federasyonu (AAKB) Yönetim Kurulu Üyesi Serpil Özen’de katıldı.
Britanya Alevi Kadınlar Birliği Başkanı Özlem Şahin, “Britanya Alevi Kadınlar Birliği olarak, 9 yaşındaki kız çocuklarının gebe, 12 yaşındaki erkek çocukların da baba olabileceğine dair fetva veren Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) hakkında, tepkimizi ortaya koymak ve sizler aracılığıyla düşüncemizi kamuoyuna ulaştırmak için bu basın toplantısını yapmış bulunuyoruz” dedi.
Ülke ve toplum olarak DİB’ın mağduriyetlerini hep birlikte yaşandığını ifade eden Şahin, şunları söyledi; “Unutmayalım ki, en büyük mağdur kadınlar ve çocuklarımızdır. Mevcut iktidar döneminde artan mezhepçi dinci gericilik, önce eğitim sistemini, sonra da toplumun gündelik hayatını, Diyanet ve cemaatler üzerinden tahrip etmeye başladı.AKP iktidarı mezhepçi bir rejim kuruyor. Diyanet ise bu rejimin kurumsallaşmasında önemli rol üstlenmiş bir mevzi konumundadır. Başta kadınlar ve çocuklar, bu gerici ve mezhepçi politikaların hedefi haline getirilmiştir.
Biz Alevi kadınlar, DİB’nın, Muaviye soyuna dayanan kökünden ve kötülüklerinden tanıyoruz. Mezhepçi ve devlet dinine dönüşmüş Emevi zihniyetini cinsiyetçi, imhacı, inkarcı, asimilasyoncu ve halka zulmeden fetvalarından da biliyor ve tanıyoruz. Biz Aleviler ise, bu saldıralara katmerli şekilde maruz kalıyoruz.Diyanet Aleviliği ve laikliği sevmez. Çünkü laiklikten yana olan Aleviler ve Alevilik kadın-erkek ayrımı yapmadan, eşitlik temelinde yaşama, kadının kamusal alana katılımına önem verir. Kız çocuklarını okuturlar. İnançları gereği, kadını aşağılayan, eve kapatan, çocuk yaşta evliliklere onay veren ve kadını dışlayan öğretilere sahip değillerdir. Dolaysıyla Aleviliğin bu evrensel öğretisi, kadınların ve kız çocuklarının yetişmelerinde, kimlik sahibi olmalarında belirleyici olmuştur.
Bu açıdan bakıldığında, diyanetin neden kadın ve kız çocuklarına dair cinsiyetçi fetvaları ve asimilasyon politikaları, zorunlu din eğitimleri yoluyla Alevi çocuklarına da dayattığı da anlaşılmış olacaktır.
Diyanet önce Muaviyeci terzilerinin biçtiği elbiseyi Alevilere giydirmek için, Aleviliği bir inanç olarak görmeyip, ‘tasavvufi özellikleri öne çıkan sosyo-kültürel bir yapı’ olarak tanımlamış ve Alevilerin ibadet yeri olan ‘cemevlerinin caminin alternatifi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir’ diyerek ‘cemevinin ibadet yeri olmadığına’ dair açıklama yapmıştı. Diyanet’in internet sitesinde bulunan ‘Fetvalar’ bölümünde ise ‘Alevi olan kişi ile evlilik caiz midir?’ sorusuna, ‘Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez’ diye cevaplamıştı.
Dolaysıyla dün insanların evliliklerine etnik, siyasi, kültürel, dinsel sınırlar koyan Diyanet’in, bugün de 9 yaşındaki kız çocuklarını anne ve çocuk gelin adayı göstermesi bizi şaşırtmadı. Bu hafta içinde artan toplumsal tepkiler sonucu, Diyanet bu gerici zihniyetinden ‘geri adım’ atmış gibi görünse de, asıl zihniyetlerinde zerre bir değişimin olmadığını biliyoruz. Dinci eğitim müfredatlarına ve İmam Hatip okullarındaki ders kitaplarına bakıldığında, bu zihniyetin devam ettiği görülecektir. Ensar Vakfı gibi tarikatların ve cemaatlerin yurtlarındaki çocuklara istismar edenlere tanık olarak, bu zihniyetin devam ettiğini de biliyoruz. ‘Babanın kızına şehvet duyması haram değil’ fetvasıyla ensesti ve erkeğe dört kadınla evliliği hak gören zihniyet, bu kez 9 yaşında kızın anne, 12 yaşındaki erkek çocuğun baba olmasının fetvasını veriyor. Yine geçtiğimiz günlerde ‘Kadınların kaşlarını alması caiz değildir’, ‘Bir kimse yüzüne ya da mesajla eşine boş ol derse boşanabilir’ diyerek, kadının bedeni üzerinden dincilik yapan, kadını ‘boş ol’ emriyle sokağa atma hakkını erkeğe veren fetvaları dinen caiz görenler, ‘küçüğün rızası’ söylemiyle çocuğa tecavüzü aklayanlardan başkaları değildir. Diyanet’in fetvaları sadece mezhepçi değil, aynı zamanda cinsiyetçidir. Müftü nikahını resmileştirmek, ardından 9 yaşında çocuk gelinlerle evliliğe yol açan, taciz ve tecavüze zemin yaratılmıştır.
Dünyanın neresinde olursa olsun, 9 yaşında kız anne, 12 yaşındaki erkek çocuk baba olamaz! Medeni Kanununun yasakladığı ve evlilik için öngördüğü 17- 18 yaş sınırı varken, Diyanetin kanunlara aykırı fetva vermesi, çocuk haklarının temelden ihlalidir. 9 yaşındaki kız çocuğu koca yatağında değil, oyunlarının ve derslerin başında olmalıdır.
Çocuklara bu yaşta evlilik dayatmak insani değerlere aykırı ve ancak sapkın bir düşünceye aittir. Kadınları ve çocuklarımızı sömüren, istismar eden, taciz ve tecavüz edilmelerine yol açan Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılmalıdır.
Diyanet devlet dini üzerinden yarattığı baskı mekanizmaları sonucu, kadınlar eve kapatılıyor, kız çocukları eğitim haklarından mahrum bırakılıp çocuk gelin haline getiriliyor. İnsan ve çocuk haklarına aykırı gelişen tüm süreç, aynı zamanda demokrasiye, hukukun evrensel değerlerine ve laikliğe aykırıdır.
Alevi kadınlar olarak diyoruz ki; adımızı, kimliğimizi, bedenimizi, ruhumuzu, haklarımızı ve çocuklarımızı sizin karanlık gerici fetvalarınızın insafına bırakmayacağız!