CHP’li Özkan; Tarihte aşkın ve umudun yenildiğini görmedim

31 Ekim 2017

Cumhuriyeti aşk ve umut olarak gö­ren Özkan, 94 yıllık Cumhuriyetimizin yolculuğu ve yarına nasıl ulaşacağı ko­nusunda bir konuşma gerçekleştirdi.

Edmonton bölgesindeki CHP Ça­lışma Merkezi’nde Cumartesi günü düzenlenen etkinlik bir dakikalık saygı duruşu ardından başladı. Açılış konuş­masında CHP İngiltere Birliği Başkanı Hasan Dikme, “Cumhuriyetimizin ku­rucusu önderimiz Atatürk’ün, mille­timize bıraktığı eşsiz bir hediye olan Cumhuriyetin ilan edilmesinin 94. Yı­lında birlikte olmanın verdiği mutluluk ve coşku ile bir aradayız” dedi. Dikme, Ulu önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkmasıyla birlikte baş­latmış olduğu Kurtuluş Savaşı’ndan za­ferle ayrıldıktan sonra, 29 Ekim 1923 yı­lında ilan etmiş olduğu Cumhuriyet’in, Türk milletine bıraktığı en büyük arma­ğan olduğunu ifade etti. Dikme, şun­ları söyledi; “Bizler, Cumhuriyetimizi korudukça ona bağlı inançlarımızla yaşadıkça daha nice Cumhuriyet Bay­ramları kutlayacağız. Herkesin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; ulu önderimiz Atatürk başta olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizin manevi hu­zurunda saygıyla eğiliyorum. Yaşasın Cumhuriyet!..”

Konuşmasına, “Nasıl bir Cumhuri­yet? Biz bu yolculuğa nereden başla­dık? 94 yıl önce ne haldeydik? Bugün durumumuz ne?” gibi sorular sorarak başlayan Özkan, sözlerini şöyle sür­dürdü; “Bu konuda sondan bakacak olursak bugün kolektif bir direniş, ko­lektif bir yeniden var olma mücadelesi, ortak imece, birlikte hareket etme arzu ve isteği ve o arzu ve isteğin sardığı insanlar, düşünceler var. Bugün, 94 yıl sonra başımızda kara bir bulut var. Ko­lektif teslimiyet istiyor. Ben Cumhuri­yetçiliğim ya da Cumhuriyete bakış açısını saltana 94 yıl sonra devrilmek isteyebileceğimi saltanatçıların ara­mızdan çıkabileceğini asla aklıma getir­mezdim. Ama Türkiye’deki sarayları, o saraylarda yaşamak isteyen insanları, siyaseti kadroyu görünce saltanatçılı­ğın hortlatılmak istendiğini, o püsküllü bir deli var ortalıkta dolaşıyor, soytarı. Onları falan görünce amaçlarını açık ettiler. Şimdi bugün Cumhuriyetçilerle, saltanatçılar karşı karşıya. Bir siyasal kadro saltanatı Türkiye’ye getirmek is­tiyor. Sarayları onun için yapıyorlar. Bu şatafatlar onlar için.”

Türk devrimlerinden de bahse­den Özkan, o dönemle ilgili Mustafa Kemal’in ve Cumhuriyet’in ikna gü­cünden bahsetti.

İlhan Selçuk’un 27 Ekim 1998 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde çıkan, “Şaşıp kalıyorum” adlı köşe yazısını katılım­cılarla paylaşan Özkan, konuşmasını; “Ne yazıkki, 100 yıl önceki karanlığı 100 yıl sonraya getirmek için yeniden kula kul etmek için, yeniden saltanatı, ye­niden tahtı, yeniden padişahı var et­mek için Cumhuriyetimizin karşısına çıkıyorlar. Ama ben size kesin birşey söyleyeceğim, bu karanlık, bu softa, bu yobaz, bu çağ dışı saltanatla asla bir araya getirmeyecekler. Ben Cum­huriyeti hep aşk ve umut diye tanım­lıyorum. Tarihe bakın Churchill’in çok sevdiğim bir lafı var, ‘Tarihte ne kadar ileri gitmek istiyorsanız o kadar geriye bakın’ diyor. Ben, aşkın ve umudun ye­nildiğini tarihte görmedim. Bu yüzden ‘Cumhuriyet, aşk ve umut kazanacak’ diyorum. ‘Biz kazanacağız’ diyorum. ‘Biz kazanacağız’ diyorum. Biz kaza­nacağız’ diyorum” şeklindeki sözle­riyle sürdürdü.