Britanya’nın Buy-to-Let (Kiralamak için alım) piyasası 2008 mali krizinden bu yana görülmemiş bir düzeye yükseldi. Bankaların kiralamak için ev alanlara verdiği krediler sadece geçtiğimiz üç ayda 5 milyar sterlini buldu.
Haziran ayına kadar olan üç aylık dönemde 40 bin civarında buy-to-let mortgage başvurusu onaylanırken, bu rakam 2013’ün ilk çeyreğinde 33 bindi. Ucuz mortgage teklifleri ve konutlardan elde edilen yüksek gelirler, yatırımcıların kiralamak için alım evlerine yatırım yapmaya cezbeden iki temel faktör olarak dikkat çekiyor. Bankalar tasarruf hesaplarına depozitler için oldukça düşük faizler ödüyor.
Konut yapımcıları aynı zamanda hükümetin yeni evlerin yapımı için sunduğu teşviklerden de faydalanıyor. Üst düzey bir Londra emlak acentesi, Londra’daki güzel bir evin değerinin bu yıl % 18 arttığını bunun da merkez Londra’da bulunan bir evin değerini 500 bin Sterlin artırdığı anlamına geldiğini söyledi. Yeni Bank of England Başkanı Mark Carney geçtiğimiz hafta önümüzdeki üç yıl boyunca faiz oranlarını artırmama vaadinde bulunmuştu.
Bank of England’ın sunduğu ve ‘ucuz para’ olarak değerlendirilen düşük faiz oranları ev fiyatlarında kontrol edilemeyecek bir patlamaya neden olabilecek sürdürülemez bir konut canlanmasına neden olabilir. Bankanın bir süre daha faiz oranlarını düşük tutma politikasına olan bağlılığı, tüketiciler ve işletmeleri kredi maliyetlerinin yükselmeyeceği konusunda emin etmeyeceği anlamına geliyor. Bu elbette insanların borçlanmasını, harcama yapması ve yatırımda bulunmasını teşvik eden bir nitelik taşıyor. Konut Müsteşarı Mark Prisk bir açıklama yaparak daha büyük ve daha iyi bir özel kiralık konut sektörü inşa etmeye kararlı olduklarını ve bu piyasanın kiracılara daha fazla seçenek ve iyi kaliteye sahip evler taşımasını istediklerini söyledi.
Prisk “Bu Britanya’nın inşaat sektörünü inşa etmek için daha büyük çabalarımızın bir parçası. Ayrıca büyümeyi desteklemek için planlama sistemini dönüştürmek ve 2015’e kadar karşılanabilir 170 bin yeni ev inşa etmeyi de planlıyoruz. Ancak bazı ekonomistler, büyük bir mortgage finansının kronik bir konut eksiğiyle birleşmesi durumunda sonucun ev fiyatlarında kontrol edilemeyen bir artış olacağı uyarısında bulunuyor. Çok sayıda kreditör firma, buy-to-let (kiralama için alım) kredilerini kredi krizinin ardından sınırlandırmıştı ancak son aylarda, bu alanda da çeşitli hareketlilikler görüldü ve bazı mali kurumlar kriterlerini esnetti.
Düşük faiz oranları da var olan buy-to-let ev sahiplerinin yeniden mortgage seçeneğini tercih etmeye ve daha fazla borçlanmaya teşvik ediyor.