Belediyeler ve İngiltere’de gıda güvenliğinden sorumlu Food Standards Agency (FSA) tarafından gerçekleştirilen testler sonrasında, hükümete “gıda sahtekarlığı” konusunda önlem alma çağrıları yapılıyor.
Food Standards Agency, test örneklerinin yanlış etiketleme yapmaya daha yatkın olan işletmelerden alındığını ve sonuçların daha geniş gıda sektörü için geçerli olmadığını açıkladı. Bu işletmeler arasında perakende dükkanları, restoranlar ve gıda dağıtım şirketleri gibi işletmelerin olduğu belirtildi.
The Mirror gazetesi tarafından FSA’ya gönderilen haber alma özgürlüğü talebi sonrasında, Haziran 2018 ve Mayıs 2019 tarihleri arasında yapılan 69 testin sonuçlarına ulaşıldı. Bunların 12’sinde gıda sahtekarlığı yapıldığı ve ürünlerin etiket üzerinde belirtilmeyen et veya DNA türüne rastlandığı ortaya çıktı. Bu hayvan ürünlerinin, herhangi bir gıda işletmesi, üretici, hazır yemek restoranı veya kasap tarafından satılabileceği belirtiliyor.
Yerel yönetimler birliği The Local Government Association’dan (LGA) Simon Blackburn, The Mirror gazetesine yaptığı açıklamalarda, yerel yönetimlere yapılan fon kesintilerinin belediye hizmetlerini etkilediğini söyledi. FSA adına konuşan bir sözcü ise konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:“Yerel yönetimler gıda örneklerini önceden belirlenmiş ve yanlış etiketleme yapmaya daha yatkın olan işletmelerden aldı ve bu sonuçlar daha geniş gıda sektörünü temsil etmiyor. “Alınan örnekler bir ürünün yanlış etiketlendiğini gösterdiğinde, bunlar yerel yönetimler tarafından soruşturuluyor ve gerekli önlemler alınıyor.”
Which? tüketici grubunun stratejik politika danışmanı Sue Davies, “eğer müşteriler yedikleri et konusunda hala kandırılıyorsa, bu endişe verici bir durum” dedi ve hükümeti “gıda sahtekarlığı” için önlem almaya çağırdı.