“Hükümetin öncelikli hedefi bıçaklı suçlarla mücadele olmalı”

13 Haziran 2019

Britanya Demokratik Güçbirliği, Kuzey Londra’da gece uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Barış Küçük’ün geçen pazar günü taziye sonrası düzenlenen saldırıyı protesto yürüyüşüne 5 binin üzerine katılım oldu.

Britanya Demokratik Güçbirliği’nin organizasyonuyla “11 Portland Gardens N4 1HU” adresindeki Kürt Toplum Merkezi’nde (Kurdish) 9 Haziran günü saat 12’de Küçük ailesi taziyeleri kabul etmeye başladı ve saat 17’de de saldırıyı protesto yürüyüşü başladı.

Britanya Demokratik Güçbirliği bileşen dernek temsilcileri ve toplum üyeleri, belediyelerin temsilcileri ve farklı kültürlerden taziyeye gelenler Kürt Toplum Merkezi’nin geniş salonu ve bahçesini doldurdu. Kürt Toplum Merkezi’nin önünden saat 17’de başlayan yürüyüş Barış Küçük’ün bıçaklandığı Seven Sisters ile Vartry Road’un kesiştiği noktaya kadar sürdü. Kortejin başı Manor House’a ulaştığında sonunu takip eden polis araçlarının henüz Kurdish’te olduğu gözlendi.

Acılı ailenin de katıldığı yürüyüşe engelli, çocuklu aileler ve yaşlıların da katıldığı yürüyüş boyunca slogan atılmadı ve Barış Küçük’ün fotoğrafının bulunduğu İngilizce “Bir başka masum yaşam yitik” ile “Sevgili yay, nefreti değil” yazılı pankartlar taşındı. 1 Haziran cumartesi saat 3.10 sularında Seven Sisters caddesine çıkan Vartry Road’da bıçaklı saldırı sonucunda ayağından ağır yaralanan Barış Küçük’e ilk müdahalenin olay yerine gelen ambulans tarafından yapılmış ve tedavisi kaldırıldığı Royal London Hastanesi yoğun bakımında da sürmüştü.

Tedavisi sırasında kalbinin durduğu ve müdahale ile çalıştırıldığı belirtilen Küçük’ün 3 Haziran pazartesi günü yaşam savaşını kaybettiği açıklanmıştı. Metropolitan Police’in bilgisine göre Barış Küçük’ün (33) katil zanlısı olarak yakalanan 17 yaşındaki ismi belirtilmeyen bir gencin Doğu Londra’daki bir polis karakolunda sorgusu sürüyor.

Yürüyüşün sonlandığı olay yerinde Londra Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Joanne MacCartney, Haringey Belediye Lideri Joseph Ejiofor ve Demokratik Güç Birliği temsilcileri, Enfield ve Haringey belediye meclis üyeleri ile olayın olduğu sokağın başındaki Kilise’nin rahipleri de birer konuşma yaparak aileye taziye dileklerinde bulundular ve saldırıyı kınadılar. Londra Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Joanne MacCartney, “Öncelikle acılı aile ve topluma başsağlığı diliyorum. Londra caddelerinde genç bir yaşamı yitirmenin acısını paylaşıyoruz. Gençlik servislerinin kesilmesinin bir sonucu olduğunu söyledi. Ben de katılıyorum. Gençler ve aileleri iyi bir gelecek için desteklenmeli. Tekrar acılı ailenin yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye konuştu. Haringey Belediye Lideri Joseph Ejiofor da saldırıyı “çok trajik bir durum” olarak niteleyerek, “Hepimizin başısağolsun” dedi. Ejiofor, “Haringey çok kültürlü bir bölge.

Bu tür saldırıylar toplumları bölmemeli. Böylesi bir saldırı hepimize yöneliktir. Hükümetin Gençlerin bıçaklı suçlarının kontrol altına alınmasını istiyoruz. Biz politikacılardan bıçaklı saldırıların kökenine inerek çözüm üretmelerini bekliyoruz” diye devam etti.

Demokratik Güç Birliği adına konuşan Nejla Çoşkun ve Nesimi Keskin de aşağgıdaki konuşmayı yaptılar: “Çeteleşme ve bıçaklama olayları artık toplumumuzun bir kanayan yarası haline gelmiştir. Bu toplumsal sorun karşı toplumsal mücadele de kaçınılmaz bir hal almıştır. Hiç kuşkusuz bıçaklanma ve çeteleşmenin merkezi ve yerel yönetimlerin kemer sıkma politikaları ile direk bağı vardır. Bundan dolayı bugünkü bu eylemimiz sadece bıçaklanma ve çetelere karşı değil aynı zamanda kemer politikalarına karşıdır. Artık bir skandal ve kriz haline gelen şiddet saldırıların son bulması için yetkili kurum ve kişileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz.

Barış ilk değildir ama son olması için mücadeleyi büyüyebiliriz. Demokratik Güç Birliği olarak önümüzdeki günlerde bu olaylar ile ilgili değişik eylem ve etkinlikler düzenleyeceğiz. Tüm halkımızı bu eylem ve etkinliklere güç katmaya davet ediyoruz. Bu olay da bir kez daha göstermiştir ki, cephelesmeye karşı mücadeleyi büyütmediğimiz sürece yarın aynı hadiseler bizim ya da sevdiklerinizin başına gelebilir.”