İngiltere’de ‘Ankara Anlaşması’ süreci olduğu gibi devam ediyor

6 Haziran 2017

İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın (Home Office) Ankara Anlaşması başvurularında ‘Süresiz Oturum’ başvurularını askıya alması nedeniyle paniğe gerek olmadığı, sürecin devam ettiği kaydedildi.

Londra’da faaliyet gösteren Kılıç & Kılıç Avukatlık firması yöneticilerinden Avukat Taçgül Kılıç ile Göçmenlik Hukuku Uzmanı ve Immigration Connection firmasının yöneticisi Nusra Şahin,düzenledikleri basın toplantısında, An kara Anlaşması süreciyle ilgili endişeye gerek olmadığını ifade ettiler.

Av. Taçgül Kılıç ve hukuk uzmanı Nusra Şahin, Londra’nın Wood Green bölgesindeki Tarshish Mediterranean Restaurant’ta, çarşamba günü düzenlenledikleri basın toplantısında, sorunun ‘Aydoğdu’ dosyası ve ‘süresiz oturum’ davasından kaynaklandığını,ilk ve ikinci başvuru yapanların sürecinin devam etitğini kaydettiler. Bilindiği üzere, Ankara Antlaşması kapsamında serbest çalışma (Self Employed) vizesi 3 aşamalı bir süreçten oluşmakta olup ilk başvuruda bir yıllık vize verilmektedir.

Hukukçu Şahin, halk Ankara Anlaşması konusunda yanlış bilgilendirme ve yönlendirmeler olduğu için toplumu bilgilendirmek istediklerini belirterek, İngiltere Yüksek Mahkemesi’nde görülen Hacer Aydoğdu davası ile ilgili aldığı karar nedeniyle, şu an birçok insanın indefinite ‘süresiz oturum’ vize başvurusunun askıda olduğuna işaret eden Şahin, “Bu dava sadece hukuki değil, siyasi boyutu da var.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması, Brexit sürecinden kaynaklanan sebepler var. İnsanların haklarını kullanmaktan geri dönmemeleri lazım. Süresiz oturum başvurularının askıda olduğu bilinen bir gerçek.

Birçok insanın başvurularına cevaben İngiltere İçişleri Bakanlığı ‘bir süre bekleteceğiz’ diye cevap veriyor” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili başvurulara verdiği cevapta,  ‘Aydoğdu’ kararının etkisiyle süreci değerlendirdiklerini söylediklerini ve henüz bu konuda yeni bir gelişme olmadığının altını çizen Şahin, “Ülkedeki seçim nedeniyle de kararın ne olacağı belli değil. Seçim sonrası netleşeceğini biliyoruz ve bekliyoruz.

Süresiz oturma başvurusu bekleyenler bu yeni durumla ilgili ciddi bir şok yaşadılar. Askıya almanın çok dayanağı görünmüyor. Zaten hak etmiş durumdalar. Sürece girmiş olanların iddia edebilecekleri hakları olacak. Belirsizliklerin netleşmesini bekleyenler, elde etmiş oldukları haklarını kaybedebilirler. Süreci devam edenlerin hakları belli. Geri durmamalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.

Türkiye’nin Londra Başkonsolosluğu’nun konuyla ilgili olarak kendilerinden de sorunlarla ilgili görüş istediğini ve süreci yakından takip ettiğini hatırlatan Şahin, “Bildiğimiz kadarıyla Başkonsolosluğun 22 Haziran’da İngiltere İçişleri Bakanlığı ile toplantısı olacak. Büyükelçilik ve Başkonsolosluğun sürece daha fazla dahil olabileceklerini bekliyoruz. İkili temaslarda, ‘Aydoğdu davası’ nedeniyle sürecin pasif hale gelmesi nedeniyle,dava kararında siyasi yorumlar olduğuna dikkat çekilebilir.

Genel anlamda, bütün Türk toplumunun ekonomiye katkısından, Türkiye’nin AB sürecine dahil olma yolunda katettiği mesafe, iki devlet arasında ne gibi değerlendirmeler yapılması ve konuyla ilgili olmayan ‘ek tavsiyeler’ kafa karıştırdığından dolayı, ‘sürekli oturum’ sürecinin ele alınması gerekiyor. Biz de firma olarak bu konuda girişimlerimizi sürdürerek, elimizdeki dosyalarla belli kazanımlar elde etmeye çalışacağız” sözleriyle konuya açıklık getirdi.

Bünyesinde 20 avukatın görev yaptığı Kılıç & Kılıç Avukatlık firması yöneticilerinden Avukat Taçgül Kılıç da firma olarak süreci yakından takip ettiklerini ve hukuki hazırlık yaptıklarını kaydetti. Yaşanan mevcut durumun dışında Brexit’ten dolayı Ankara Anlaşması ile ilgili gelişme, yenilik ve düzenleme beklendiğinin altını çizen Av. Kılıç, “Ama bu dava ile birlikte bu biraz öne alındı. Kesinlikle Ankara Anlaşması ile ilgili bir iptal sözkonusu değil. Olduğu gibi devam ediyor. Sadece bu dava ile ilgili sıkıntı, ‘süresiz oturum’larda askıya alınma olayı var.

Bu konuda İçişleri Bakanlığı’ndan bize de bilgi geldi” şeklinde konuştu.Belli bir zamanda hukuki sürecin devam ettirilmemesi halinde, o dosya ile ilgili süreç biteceğine dikkat çeken Av. Kılıç, “Aydoğdu ailesinin avukatı bu davayı daha ileriye götürebilirdi. Ama bunun yapılmadığı kanısındayım. Dolayısıyla karara itiraz gelmedi.İçişleri Bakanlığı’nın da Yüksek Mahkeme kararı çerçevesinde konuya yenileme getireceğini düşünüyoruz. Bu davanın belki de sürece hiç bir etkisi olmayacak, bunu şu an için bilmiyoruz. Muhtemelen seçim sonrası netleşeceğini düşünüyoruz.

Bu konunun aylarca sürmeyeceği kanısındayız” bilgisini verdi. Avukat Kılıç, Ankara Anlaşması için ilk başvurular ve ikinci başvuruların önceden olduğu gibi devam ettiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Biz yeni başvuruların sonuçlarını alıyoruz. Sadece ‘süresiz oturum’ başvurularında bekleme söz konusu. Panik olacak bir durum yok. Ankara Anlaşması yapmak isteyenler yapabilirler.

Halen sürecin içinde olanlara hukuki olarak tabii yardımcı oluruz. Biz firma olarak ‘Askıya Alma’ durumunu yargıya götürmeyi düşünüyoruz. Bunun doğru olmadığı kanısındayız. Dondurma sürecinin daha da hızlandırılması için konuyu yargıya götüreceğiz. Normalde bu tür davalara hakimler bu kadar müdahil olmuyorlar. Siyasi yorum getirildiği için tırnak içinde hakimin ‘haddini aştığını’ söyleyebiliriz. Panik olacak bir durum yok. ‘Süresiz oturum’ bekleyenlerin de panik yapmasını gerektirecek bir durum yok. Ankara Anlaşması süreci olduğu gibi devam ediyor.”