2015 Mayıs ayında yapılan genel seçim sonucunda tek başına iktidara gelen David Cameron liderliğindeki Muhafazakar parti, birlikte kalıp kalınamayacağının kararını seçmenlere götüreceğini açıklamıştı.
23 Haziran’da yapılacak bu seçimde sandıktan AB’den çıkma yönünde karar verilirse, yalnızca Britanya değil, AB’nin de olumsuz etkilenmesi muhtemeldir. Eğer çıkma yönünde karar çıkarsa, İskoçya’nın Britanya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesi de korkutan senaryolardan biri.
Bilindiği gibi; Yunanistan için kurtarma paketlerinden bıkan AB, söz konusu ülke için çıkış planlarını yapmıştır. Yunanistan’ın çıkışı olarak kabul edilip Grexit olarak adlandırılan bu planlamada bile, birliğin de zarar göreceği hesaplanarak vazgeçilerek kurtarma yönünde karar verilmişti.
Halbuki;Yunanistan’nın AB milli geliri içindeki payı yüzde 1.3, İngiltere’nin ise yüzde 16’ya yakın payı mevcut. Yani, topluluk milli gelirinin yaklaşık altıda birini İngiltere oluşturmakta, bu ülkenin çıkması halinde birinci olduğu küresel güçten ikinciliğe düşeceği anlaşılmaktadır. Britanya ile beraber 18.9 trilyon dolara erişen AB topluluğunun milli geliri, ABD’nin yaklaşık 1 trilyon dolar üzerinde iken, bu ülkenin çıkmasıyla 2.7 trilyon dolar daha azalarak 16 trilyon dolara inecek ve topluluğun dünya milli gelirindeki payı da yüzde 24’lerden yüzde 20’lere düşecek. İngiltere birliğe katılmadan evvel 1970’lerde 131 milyar dolar olan milli gelirini, 2015’te yaklaşık 23 kat arttırarak 3 trilyon dolara çıkarmıştır.
İngiltere’nin AB ye üyeliği ticaretini geliştirip çeşitlendirerek topluluktaki payını artırdığı ve topluluktan en fazla yararlanan ülkelerden biri olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, topluluktan çıkması halinde İskoçya’nın Britanya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinin de vahim sonuçları yalnızca bu ülke için değil, diğer ülkeler içinde risk oluşturması beklenmelidir.



ENFIELD
HACKNEY
HARINGEY
ISLINGTON










