Brexit referandumu sonrasında sterlinin değer kaybetmesi ve yurt dışından getirilen ürün masraflarının artması nedeniyle geçen ay enflasyon son dört yılın en yüksek seviyesine çıktı.
İşsizlik oranı 1975 yılından beri görülen en düşük seviyede olmasına rağmen, ürün fiyatları maaşlardan daha hızlı bir şekilde artıyor ve aileler üzerinde maddi sıkıntılara sebep oluyor. Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) tarafından yayınlanan resmi veriler, enflasyonun nisan ayında yüzde 2.7 seviyesine çıktığını gösteriyor.
Elektrik, kıyafet, yakıt, balık ve uçak bileti gibi ürün ve hizmetler, enflasyon nedeniyle en çok fiyat artışına maruz kalanlar olarak göze çarpıyor.İngiltere Merkez Bankası geçen hafta, 2017 yılında tüketici harcamalarında kısıtlamalar yaşanabileceğini ve Birleşik Krallık’taki ailelerin yaşam standartlarının kötüleşebileceği konusunda uyarılarda bulunmuştu. Merkez Bankası, yıl sonuna kadar enflasyon oranının yüzde 2.8’i bulmasını bekliyor.
Pantheon Macroeconomics’ten ekonomi uzmanı Samuel Tombs ise enflasyonun yıl sonundan önce yüzde 3.2 seviyesine çıkacağını tahmin ediyor. ONS tarafından yayınlanan diğer resmi verilere göre, reel maaşlar son 30 ayda ilk kez düştü.
Mart ayına kadar geçen üç aylık dönemde bonuslar dahil olmamakla birlikte, maaşlarda görülen artışların yüzde 0.2 oranında azaldığı belirtildi. ONS verileri, işsizlik oranının ise yüzde 4.6’ya düşmüş olduğunu gösteriyor.Uzmanlar, normalde işsizlik oranının bu kadar düşük olmasının maaşları hızlı bir şekilde yükseltmesi gerektiğini ifade ediyor.
Buna rağmen, şu anki artış seviyesinin, finansal kriz döneminden önce görülen ortalama artış seviyesinin neredeyse yarısı olduğu belirtiliyor. Birleşik Krallık’ta yılın ilk çeyreğindeki üretkenlik, resmi verilere göre önceki üç aylık döneme oranla yüzde 0.5 azaldı. İş piyasası danışmanı Gerwyn Davies, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Yükselen enflasyon ve zayıf üretkenlik birleşince, yaşam standartları için ümitsiz bir görüntü oluşuyor.”
Davies ayrıca, işçilerin gelirlerinin baskı altında olmasının ve reel maaşların düşmesinin, güçlü tüketici harcamasına bağlı olan ekonomik büyümeyi tehlikeye attığını da sözlerine ekledi.