İngiltere’nin efsane yönetmeni Ken Loach ve filmlerinin yapımcı şirketi Sixteen Films’in direktörü Rebecca O’Brien akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya destek mesajı gönderdi.
“Erdoğan iktidarı ve onun sessiz medyasının mağduru olan Nuriye ve Semih’e buradan desteğimizi ve selamlarımızı gönderiyoruz. Bizim politikacılarımız da adalet ve açık demokrasi isteyen Nuriye ve Semih’in taleplerinin ivedilikle yerine getirilmesi için çaba göstermeliler…”
Açık Gazete Editörü Faruk Eskioğlu, iki usta sinemacının mesajını şöyle yorumladı: “Küresel dünyada yaşıyoruz. Artık güvercinin kanadını kıranların hiç bir şey yanına kâr kalmayacak. Gülmen ve Özakça’nın haklı talepleri artık uluslararası boyutta. Britanya Film Akademisi tarafından verilen BAFTA ödülleri töreninde konuşan sosyalist yönetmen Ken Loach, sinemacıların safının yoksulların yanı olduğunu söylemişti.
Türkiye’de iktidar bir zamanlar Türkiye’ye zarar veren “Gece Yarııs Expres’i”ni halka yaşatıyor. Çektiği her film dünya sinemasında konuşulan Ken Loach ve yapmıcısı Rebecca O’Brien yarın Nuriye ve Semih’in haklı mücadelesini film yaptıklarında ne olacak? Erdoğan iktidarı kritik aşamadaki Gülmen ve Özakça’nın taleplerini derhal kabul etmeli.
Unutmamalı ki bir inat nedeniyle Gezi yaşanmıştı. Bir daha yaşanmaya cağını kim söyleyebilir ki…”
Geçen Şubat’ta BAFTA ödülü alan Ken Loach’un tarihi konuşmasının tamamı şöyle: “Akademi’ye filmin anlattığı doğruları desteklediği için teşekkür ederim. Bu ülkede yaşayan yüzlerce, binlerce insan bu doğruların farkında.
Hükümetin bu ülkenin en yoksul ve savunmasız insanlarına karşı vurdumduymaz ve zalimce davranması utanç verici. Bu zalimlik yardım edeceğimize söz verip dışarıda bıraktığımız göçmen çocuklara da uygulanıyor.
Bu da utanç verici. Fakat filmler çok fazla şey yapabilir. Bizleri eğlendirebilir, ürkütebilir, hayal dünyalarına götürebilir, güldürebilir ve bizlere gerçek dünya hakkında bir şeyler anlatabilir. Kusura bakmayın, politik bir konuşma için saat biraz erken. Bildiği miz gibi bu gerçek dünyada işler daha da kötüye gidiyor.
Bir tarafta zenginler ve güçlüler, servet sahipleri ve ayrıcalıklı olanlar, büyük şirketler ve onların yanında duran siyasetçilerin, diğer tarafta bizlerin olduğu bir mücadele başlıyor. Ve sinemacılar, buradaki gerçek sinemacılar, bu mücadelede hangi tarafta olacaklarını biliyorlar.
Bu tür şatafatlı ve görkemli organizasyonlarda yer alsak da bizler insanlarımızın yanındayız. Ödül için teşekkür ederim.”