Avrupa, kıta genelinde konut kriziyle karşı karşıya. Yükselen emlak fiyatları ve artan kiralara yönelik öfke artarken konut krizi, Avrupa’daki aşırı sağ ve popülist partilerin öfkeyi yönlendirebilmesi için bir araç olabilir.
Anketler dokuz Avrupa ülkesinde aşırı sağ partilerin seçimi birinci bitireceğini gösterirken başka dokuz ülkede ise aşırı sağ partiler ikinci veya üçüncü sıraya yerleşiyor.
Avrupa Parlamentosu seçimine haftalar kala aşırı sağ partilerin gündeminde göç ile birlikte kıta genelindeki konut krizi yer alıyor.
Birleşmiş Milletler’in (BM) barınma hakları ile ilgilenen özel raportörü Balakrishnan Rajagopal, kıta genelindeki konut krizinin Avrupa’daki aşırı sağ ve popülist partileri nasıl listelerde birinci sıraya taşıdığını Guardian’a anlattı:
“Aşırı sağ partiler, hükümetlerin eksik planlamaları ve yetersiz yatırımlarından kaynaklanan sorunları gündem ederek bu sorunlar nedeniyle ‘dışarıdakileri’ suçlayabildikleri zaman başarılı oluyor. Birçok Avrupa Birliği (AB) üye ülkesinin şu an içinde bulunduğu durum bu.
Konut krizi artık sadece düşük gelirlileri, göçmenleri değil aynı zamanda orta sınıf yurttaşları da etkiliyor. Bu da 21. yüzyılın toplumsal sorunu olarak karşımıza çıkıyor.” Avrupa’nın bazı kentlerinde yüksek kiralar ve artan emlak piyasası öfkeye neden oluyor.
Özellikle Portekiz, Hollanda, İtalya ve İngiltere gibi ülkelerin başkentlerinde halk, konut krizini protesto etmek için sokaklardaydı. Konut krizinden en çok etkilenen grup ise gençler.
Gençler, gelirlerinin yarısını kira olarak vermek istemiyor. Eurostat verilerine göre AB içinde 2010 ile 2022 arasında konut fiyatları yüzde 47 oranında arttı.
Aynı dönem içinde kiralar ise yüzde 18 oranında arttı. Eurostat’ın bir başka verisine göre ise bazı ülkelerde ise hanelerin beşte biri, net gelirlerinin yüzde 40’ından fazlasını konuta harcıyor.
Oxford Üniversitesi’nden Avrupa aşırı sağ uzmanı Vicente Valentim, “Fakat konut krizinin aşırı sağ oylarda son derece önemli bir faktör haline geleceği çok açık ve gelecekte daha da artacak” dedi.