İç mekânların hava ölçümleriyle ilgili çalışmalar yürüten House Fresh’in yaptığı araştırmaya göre, Londra, hava kirliliği açısından İngiltere’deki en kötü 10 şehir arasında yer aldı.
Londra, her zaman hava kirliliği bakımından Birleşik Krallık’ın en riskli şehirlerinden biri oldu. İngiltere’deki 67 milyonluk nüfusun 9 milyonunu barındıran, yirmi dört saat hareketliliğin bitmediği Londra, hava kirliliği bakımından kötü sicili olan şehirler arasında yer alıyor.
HAVA KİRLİLİĞİ YILDA 154 SİGARA İÇMEYE EŞDEĞER
İç mekan hava kalitesiyle ilgili çalışmalar yapan House Fresh’in araştırmasına göre, Londra’daki hava kalitesi şehirde yaşayanları dolaylı olarak yılda 154 sigara içmeye eşdeğer bir hava kirliliğine maruz bırakıyor.
House Fresh araştırmasında, kötü hava kalitesinin dolaylı olarak kaç sigara içmeye tekabül ettiğini belirlemek için şehirlerdeki ortalama PM2.5 konsantrasyonlarına ilişkin verileri gözden geçirdi.
Hava kirliliğine ilişkin yapılan sıralamada, en kirli kent olan Northampton’da yaşayanlar kirlilik nedeniyle yılda 189 sigara içmiş kadar olurken, Londra ise 154 sigarayla listede dokuzuncu sırada yer aldı.
TEMİZ HAVA ÜLKENİN KUZEYİNDE
House Fresh, genel olarak en yüksek toksik partikül madde konsantrasyonlarının İngiltere’nin güneydoğu kesiminde bulunduğunu, en düşük konsantrasyonların ise Kuzey İngiltere ve İskoçya’da bulunduğunu saptadı. Hava kirliliğinin en kötü durumda olduğu on şehir şu şekilde sıralandı.
1. Northampton – 189 sigara
2. Nottingham – 181 sigara
3. Bristol – 163 sigara
4. Southampton – 162 sigara
5. Kingston-upon-Hull – 161 sigara
6. Cardiff – 160 sigara
7. Southend – 157 sigara
7. Norwich – 157 sigara
8. Leeds – 155 sigara
9. Londra – 154 sigara
10. Stoke – 149 sigara
HAVA KİRLİLİĞİNİN NEDENİ VE SAĞLIĞA ETKİLERİ NEDİR?
Londra’da hava kirliliği, karayolu taşımacılığının yanı sıra evsel ve ticari ısıtma sistemlerinden kaynaklanmaktadır. Hava kirliliğine en çok kentsel ulaşım ve evlerin ısıtılması sırasında açığa çıkan ince partikül maddeler (PM2.5) yol açıyor. Fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan karbondioksit ise akciğer tahrişine yol açarken, solunum yolu hastalıkları riskini de artırıyor.
Bu maddelere uzun süre maruz kalmak, solunum yolu enfeksiyonlarına, astıma, kardiyovasküler hastalıklara ve akciğer kanserine neden olabiliyor. King’s College London tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmada, PM2.5 kirliliğinin Londra’da yılda 3.500, karbondioksit gazının ise 5.900 erken ölüme neden olduğu tespit edildi.
KİRLİLİKTEN EN ÇOK KİMLER ETKİLENİYOR?
Londra’da kirlilikten en çok nasibini trafiğin yoğun olduğu yollara yakın oturanlar alıyor. Bu nedenle düşük gelirli gruplar hava kirliliğinden daha fazla etkileniyor.
Araştırmalar dezavantajlı grupların kirlilikten daha fazla etkilendiklerini ortaya koyuyor. Çocuklar ve yaşlılar, hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerine karşı en savunmasız grupları oluşturuyorlar. Çalışmalar, Londra’da okul çocuklarının % 25’inin karbondioksit seviyelerinin yasal sınırın üzerinde olduğu bölgelerde bulunan okullara gittiğini göstermektedir.
Londra hava kirliliği konusunda ne yapıyor?
Londra Belediyesi, 2016 yılında göreve başlayan Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan yönetiminde şehir çapında hava kirliliğiyle mücadele etmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Şubat 2008’de bir Düşük Emisyon Bölgesi (LEZ) uygulandıktan sonra, 8 Nisan 2019’da dünyada bir ilk olarak Ultra Düşük Emisyon Bölgesi (ULEZ) uygulamasına başlandı. Bu uygulamayla tanımlanmış alanlara motorlu taşıtların girmesine izin verilmiyor.
ULEZ’e ek olarak, ulaşımdan kaynaklanan kirlilikle mücadele eden diğer girişimler de başkentte devam etmektedir. Örneğin başkentte 2018’den itibaren tüm yeni çift katlı otobüsler hibrit, hidrojen veya elektrik enerjisiyle çalışıyor.
Londra’da bisikletin kullanımını yaygınlaştırmak için yeni bisiklet yolları yapılıyor ve bu konuda bisikleti teşvik edici çeşitli projeler yürütülüyor.