Başbakan Theresa May, kabinesindeki milletvekillerinden hem AB vatandaşı olan hem de olmayan göçmenler için daha sıkı kurallar hazırlanmasını talep etti.
Başbakanlık Ofisi’ndeki bazı kaynaklar, gelecek aylarda yapılacak Brexit müzakerelerinde AB vatandaşlarının bir öncelik olduğunu söylüyor. Ülkeye yapılan net göç miktarının, hükümetin hedeflediği rakamın 3 katından fazla olarak yılda 333,000’i bulmasıyla birlikte, Başbakan May göç miktarını azaltmak için baskı altında kalmış durumda.
Başbakan ve hükümeti ise bu durumu, göçmenlik için uygulanan kuralları sertleştirerek kontrol altına almaya çalışıyor.
Hükümet, ülkede çalışmak isteyen göçmenler için üniversitelerin vize almak için kestirme bir yol haline geldiğini düşünüyor ve öğrenci vizelerindeki kuralları katılaştırmak istiyor. Şu anki durumda üniversite eğitimi veya ülkeye giriş için vizeye gerek duymadıklarından dolayı AB vatandaşları bundan etkilenmeyebilir. Üniversiteler de, AB vatandaşlarının yüksek öğretime erişimi konusunda bu yıl bir değişiklik olmayacağını açıklamıştı. Yine de, bu durum gelecek yıllar için belirsizliğini koruyor.
Brexit tamamen gerçekleşene kadar AB vatandaşlarından çok ‘uluslararası öğrenci’ statüsündeki öğrencileri etkileyecek gibi görünüyor. Türkiye’den öğrenci vizesiyle Britanya’ya gelen kişiler de ‘uluslararası öğrenci statüsünde bulunmakta.
Hükümetin önerileri arasında, üniversitelerin kendi programlarını iş hayatına atılmak için bir fırsat olarak tanıtmasını engellemek ve öğrencilerin üniversite öğrenimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine geri dönmesini sağlamak gibi önlemler bulunuyor. Home Office, ülkeye eğitim için gelen yabancı uyruklu öğrencilerin beşte birinin, eğitimlerini tamamladıktan sonra da uzun süreler ülkede kaldıklarını söylüyor.
Bu planlara rağmen, uluslararası öğrencilerin ülkede eğitim alması zorlaştırıldığı takdirde bunun ülke ekonomisini hem de üniversitelerin ekonomisini kötü etkilemesi yüksek bir ihtimal olarak görülüyor. Ülkedeki üniversiteler, ‘uluslararası öğrenci’ statüsündeki öğrencilerden, kendi vatandaşından ve AB vatandaşlarından talep ettikleri senelik eğitim ücretinin neredeyse iki katını talep ediyor. Bu nedenle uluslararası öğrencilerin sayısında düşüş yaşanması, üniversitelerin senelik gelirlerinde de düşüş yaşanması anlamına gelebilir.
AB öğrencileri de dahil olmak üzere eğitim için gelen yabancı uyruklu öğrenciler, yaptıkları harcamalarla ülke ekonomisine de çok önemli derecede katkı sağlıyor. Maliye Bakanlığı geçen yıl, ülkeye her yıl 55,000 ekstra yabancı uyruklu öğrenci geleceğini ve bunun AB vatandaşı olmayan göçmen sayısını 2020 yılına kadar 320,000’e çıkaracağını tahmin etmişti.Hükümet verilerine göre, bu durumun ülke ekonomisine £1 milyar katkı yapması bekleniyor.
Yeni planların uygulanmaya başlaması halinde, üniversitelerin yaşayacağı gelir kayıplarının ve ülke ekonomisinin yaşayacağı zararın nasıl karşılanacağı merak konusu olmuş durumda. Bazı hükümet yetkilileri ise, yabancı uyruklu öğrencilerin ekonomiye yaptıkları katkının, kamu hizmetleri üzerinde oluşturdukları baskı ve zararın hoş görülmesine neden olmaması gerektiğini söylüyor.