Enflasyon rakamlarını belirlemekte kullanılan (CPI) Consumer Price Index, Ağustos ayında %1.6’dan, %1.5 seviyesine düştü.
Yiyecek ve alkol içermeyen meşrubatların fiyatları %1.1 düşerken, son on yıldaki en büyük düşüş oranına ulaştı. Diğer yandan, kıyafet, ulaşım ve alkol fiyatlarının tamamı, enflasyon rakamının üzerinde bir yükseliş gösterdi.
Enflasyondaki düşüş Merkez Bankası üzerinde, enflasyon için belirlenen yıllık hedef olan %2 seviyesini yakalayabilmek için faiz oranlarının arttırılması konusunda ufak da olsa bir baskı oluşmasına sebep oldu.
Aksi takdirde enflasyonda hiç bir artış görülmez ise, bu durum tüketicileri para harcamamaya ve fiyatların daha da düşmesini beklemeye teşvik edebilir.
Enflasyon Açıklaması
Enflasyon ekonomideki en önemli hususlardan biridir. Biriken yatırımlarımızın getirilerini ve mortgage ödemelerimizin yükseleceği oranları belirleyen faiz miktarlarının belirlenmesinde etkilidir. Enflasyon aynı zamanda emeklilik maaşları, yardımlar ve tren bilet fiyatlarını doğrudan etkiler.
Enflasyon nedir?
Enflasyon ürün ve servislerin fiyatlarının yükselme oranıdır. Enflasyon rakamlarının belirlenmesinde kullanılan farklı veriler vardır. Bunların içinde en sık kullanılan ve en kayda değer olanları (CPI) Consumer Price Index ve (RPI) Retail Price Index. Bu endeksler, bizlerin para harcadığı ekmekten, sinema biletlerine kadar pek çok ürünün fiyatlarının zamanla nasıl bir değişim gösterdiğini ortya koyar.
Enflasyon oranları yüzdelik rakamlar olarak açıklanır. Eğer (CPI) %3 ise bunun anlamı, aldığımız servis ve ürünlerin fiyatlarının geçtiğimiz seneye göre %3’lük bir artış gösterdiğidir. Veya başka bir deyişle, aynı ürünleri almak için 12 ay öncesine göre %3 daha fazla para harcamamız gerekir.
PFE ise, mortgage faiz ödemeleri veya council tax gibi barınak giderlerini göz önünde bulundurur. Fakat bu (CPI) ve (RPI) arasındaki farklılıkların sadece ufak bir bölümü. Asıl fark, aynı verileri kullanmalarına rağmen, enflasyon rakamını belirlemek için farklı formüller kullanıyor olmaları.
Bunun önemi nedir?
(CPI) ve (RPI) aracılığı ile elde edilen veriler, hükümetler ve iş dünyası tarafından ekonomik politikaların belirlenmesinde önemli bir yol haritası görevi görüyor. Bunun sebebi ise, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını belirlemek için enflasyon verilerini kullanıyor olması. Eğer Banka’nın Para Politikaları Komitesi, (CPI) enflasyonunun önümüzdeki iki sene süresinde %2’yi aşacağını ön görür ise, faiz oranlarını arttırarak bunun önüne geçmeye çalışabilir. Tam tersi bir durumda, eğer enflasyonun %2’nin altında gerçekleşeceğini düşünürler ise, faiz oranlarını düşürme yoluna gidebilirler.
Enflasyonun, bankaların mortgage ödemeleri ve yatırım hesaplarındaki faiz oranlarına direk etki etmesinin sebebi budur. Aynı zamanda bazı maaşlara doğrudan etki yapabiliyor. Endeksler ile alakalı olan herşeyin fiyatı, enflasyon ile doğru orantılı olarak yükselir. Bazı şirketler, yıllık maaş artışlarının belirlenmesinde enflasyon rakamlarını baz alır. Fakat son dönemde, ekonomik krizin de etkisi ile, maaşlardaki artışlar enflasyon rakamlarının gerisinde kalıyor.