Hackney Belediyesi tarafından Wilton Way bölgesine üç yeni mini park (parklet) yerleştirildiği duyurulurken, söz konusu park yerlerinin toplumun hizmetine sunulacak ekstra yeşil oturma alanlarına dönüştürüldüğü ve yerel kafeler ve restoranlar ile zenginleştirileceği belirtildi.
Her parkletin, gün boyunca oturma alanı sağlayan yerel işletmelerle birlikte ahşap bir platform ve ekicilerden oluştuğu belirtilirken, bölgenin tamamen işletmeler tarafından kullanıldığı ve Hackney Belediyesi tarafından finanse edildiğine dikkat çekildi.
Parkletlerin yayaların da kullanımına açık olduğu belirtilirken, belediye, bölgedeki çalılar ve ağaçlar ile iki yeni bisiklet park yerinin de bölgeye daha fazla bisiklet alanı ve yeşillik sağlayacağı belirtildi.
Parkletlerin, belediyenin motorlu taşıtlardan yol alanını geri kazanma ve pandemi sonrasında daha yeşil bir ilçeyi yeniden inşa etme taahhüdünün bir parçası olarak kurulduğunu hatırlatan Hackney Belediyesi Belediye Başkanı Philip Glanville, şu ifadelerde bulundu:
“Hackney’deki her 10 haneden yedisinin arabası yok, bu yüzden motorlu taşıtların doldurduğu alanları yayalarımızın hakkı için kullanma konusunda tutkuluyuz.
Bu parkletler sadece insanlara oturup dinlenebilecekleri bir yer sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel işletmelerin ticaret yapması için daha fazla alan sağlıyor.
Bunların hepsi, daha yeşil bir Hackney’i yeniden inşa etme ve insanları yürümeye, bisiklete binmeye ve alışveriş yapmaya teşvik etme planlarımızın bir parçasıdır” Wilton Way Deli’de Müdür Yardımcısı Sam Clarke ise şu ifadelerde bulundu:
“Bu parkletlerin hayatımızda olması topluma ve bir işletme olarak bize sadece faydalı olabilir.
“İnsanlara oturacak daha fazla yer vermekle kalmayıp, yerel ekonomiye de yardımcı olmakla beraber yayalarımız için kaldırım üzerinde geçirebilmeleri için daha fazla alan sağlıyor.
“Parkletlerin, bölgedeki insanların yüzlerini gülümsettiklerini gördükten sonra aynı zamanda yol boyunca büyük işletmelerden aldıkları yiyecek ve içeceklerin tadını çıkarmasını da görmekle aldığımız kararın toplumsal faydasını tekrar anlamış olduk.”