Kıbrıslı Türk Mimar Elija Halil, ‘Carbon Sponge’ projesini açıkladı: 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmaya yardımcı olabilir
22 yaşındaki tasarımcı Mimar Elija Halil, One Blackfriars binasının yanında, ‘Karbon Emici’ görevi görecek, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmaya yardımcı olacak kule tasarımını açıkladı: 180 metre uzunluğunda, ağaçlarla çevrili, Londra’nın en sansasyonel gökdeleni ve sürdürülebilir binası, 8.000’den fazla bitki ve 58 kat güneş enerjisi ile kaplı bir kule; ‘Carbon Sponge’.
Kulenin en etkileyici özelliği, yüksekliği ve uzaylı görünümü olmayıp, tasarımı Mobius Strip’ten sonra, tek kenarlı tek taraflı bir şeride sahip olmanın çifte paradoksu fikrini yerine getiren matematiksel bir teori olarak da bilinen Mobius-E olarak adlandırılmış. Yani, üç boyutlu dünyamızda yaşayan iki boyutlu bir nesne.
Mobius Şeridi teorisi adını, 19. yüzyılın matematikçisi ve astronomu olan, üç boyutlu Öklid uzayına gömüldüğünde yalnızca bir tarafı olan, yönlendirilemeyen iki boyutlu bir yüzey olan ünlü Möbius şeridini keşfetmesiyle tanınan August Mobius’tan almıştır.
Elija Halil’in uzaylı tasarımı Mobius Kulesi’nin etrafı, 7.300 çalılık ve 1.000 orta ölçekli ağaç ile çevrili olup, çelik ve ahşap inşaat malzemeleri içeriyor. Yapı ayrıca, güneşten temiz enerji üretmek için toplam 58 kat güneş panelleri ile donatılmış.
Kıbrıslı tasarımcı mimar Elija Halil, One Blackfriars Building ile ünlü Tate Modern arasında yer alacak, 58 katlı, 180 metre uzunluğunda bir gökdelen tasarlıyor.
Halil, “Mobius-E bu aşamada sadece bir konsept olsa da bina kesinlikle Londra Belediyesi’nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 30 oranında azaltma yasasını karşılamasına yardımcı olacak” diyor ve ekliyor:
“Tasarımımın arkasındaki vizyonum, Londra’daki hava kirliliği sorununu çözmek. Doğayla bütünleşen sürdürülebilir mimarinin, dünyadaki tüm canlıları ve yaşamı dengeleyeceğine inanıyorum. Arzularımızı doğayla birleştirmek yerine, doğayı arzularımızla değiştiriyoruz. Doğa bizsiz yaşayabilir ama biz insanlar onsuz yaşayamayız ve bazılarımızın bunu göremeyecek kadar kör olması ürkütücü.
Insanlar olarak düşündüğümüzde, yaratmak ve icat etmek için en iyi kaynakların en iyisine sahip olmamız gerektiğini düşünüyor ancak ihtiyacımız olan tek şeyin zihnimiz ve güçlü bir vizyon olduğunu çok azimiz biliyoruz. Orada burada birkaç küçük düşünce kıvılcımı, her şeyi bilme arzusu ve yakıcı bir hırs sizi varacağınız yere götürecektir.”