Londra’da kaçırmamanız gereken, haftanın en gözde etkinlikleri, yine dünyanın dört bir yanından birçok sanatçıyı ağırlıyor. Jazz müziğin 19.yy dan beri farklı çerçevelerde dinlediğimiz türevleri uluslarası sanatçıların ellerinde şekillenmiş olarak karşımıza çıkıyor olacak.
Kelime anlamında da yer alan ‘Enerji’ terimine tam olarak uyum sağlayan Jazz Müzik,, soğuk ve yağmurlu geçen bu günlerde tam evlere sığınmışken ihtiyacımız olan enerjiyi bize sağlayacak gibi.
EFG Londra Jazz Müzik Festivali kapsamında, 10 gün boyunca harika bir müzik ziyafetine davetlisiniz.
Kışa girmeden biraz daha hareketlenmenizi ve kulaklarınızda kalacak enfes müziğe, dilinize dolanacak Noel şarkılarından önce yer açmanızı tavsiye ederiz.
Sizlerle derlemisç olduğu en iyi 10 konseri paylaşmak istiyoruz.
1.AZİZA
Basçı Dave Holland, saksafoncu Chris Potter, gitarist Lionel Loueke ve Çoklu Grammy adayı caz davulcusu Eric Harland’ın aralarında bulunduğu modern jaz grubu AZİZA, EFG Londra Caz Festivali’nin 30. doğum günü kutlamaları kapsamında sahne alacak.
2. Jean Toussaint
Rammy ödüllü Jazz Messenger saksofoncu, besteci ve grup lideri Jean Toussaint, trompette Byron Wallen, trombonda Dennis Rollins, piyanoda Jason Rebello, basta Mütale Chashi ve davulda Ben Brown ile güçlerini birleştirerek en son projesini yola çıkarıyor. Ayrıca çok ödüllü sunucu, saksofoncu ve besteci Soweto Kinch de özel konuk olarak katılacak.
3. Chucho Valdés’i,
EFG Londra Caz Festivali, 80. doğum gününü kutlayan Kübalı piyanist, besteci ve aranjör Chucho Valdés’i, kendi eserlerinin yanı sıra yeni bestesi La Creacıón’u Yoruban Orkestrası ve Hilario Durán & John Beasley ile birlikte icra etmek üzere ağırlıyor.
Altı Grammy ve üç Latin Grammy Ödülü sahibi Chucho Valdés, modern Afro-Küba’nın müziği.
4. Melody Gardot:
Melody Gardot, 2007’de Verve etiketiyle yeniden yayınlanan ilk albümü ‘Worrisome Heart’ın yayınlanmasının ardından 2020’de, Till Bronner, Antonio Zambujo ve aranjör Vince Mendoza dahil olmak üzere stüdyoya katkıda bulunan tüm yıldızların yer aldığı ‘Sunset in the Blue’ için ödüllü yapımcı Larry Klein (Joni Mitchell ile yaptığı çalışmalarla tanınır) ile çalıştı.
‘Sunset in the Blue’, caz müziği geleneğinde, Gardot’un orijinal bir söz yazarı olarak büyük anlayışını ve güzel alto sesini sergileyen bir başka referans rekoru. Bu albümü ilk kez Londra’da Festival izleyicileri için seslendirecek.
Güzel sesini Fransız kültürüyle harmanlayıp farklı bir esinti bırakacak kulaklarınızda.
5. Hany Shenouda
Mısır müziğinin efsanevi gelişimi ve keşfindeki en önemli figürlerden biri olan Hany Shenouda, Kuzey Afrika müziği dünyasının en prestijli müzisyenlerinden biridir.
Farklı kültürleri biraraya getirerek harmanlamayı başaran ve bunu Jazz ile yapabilen ustayı dinleyebilmeniz için festival ayrıca bir fırsat.
6.Air Anatolia
Yaygın olarak Türk Psychedelia olarak bilinen, Türkiye’de 60’ların sonlarında ve 70’lerin sonlarında gelişen kendine özgü ve otantik psych-rock ve Anadolu Pop sahnesi, etkilerini dönemin benzer seslerinden alan Batı pop ve yerel Türk Anadolu halkının bir meleziydi. ABD ve İngiltere’de.
Moğollar, Selda Bağcan, Cem Karaca, Barış Manço ve Kurtalan Express gibi önemli isimler turun icadının yolunu açarken, Okay Temiz, Tülay German, Tuna Ötenel gibi caz ve doğaçlama müzik sanatçıları da Anadolu halklarını aynı ezgilerde birleştirerek muazzam zenginlikte bir müzik yarattı ta ki 80’lerin siyasi baskısında susturulmasına kadar da devam etti.
Anadolu müzik devlerinin şarkıları, İngiliz sanatçılar ile aynı ezgide Londra’da buluşuyor olacak.
7. Harold López-Nüşsa
Havanalı piyanist ve besteci Harold López-Nüşsa ile Küba cazının devleri biraraya geliyor..
Harold López-Nüşsa, Wayne Shorter gibi caz müzisyenlerinin yanı sıra klasik besteciler Ravel ve Villa-Lobos’un etkilerine büyük ölçüde Küba piyano okuluna borçlu olan Afro-Küba müziğini modern cazla birleştiriyor.
8. Makaya McCraven
Makaya McCraven son teknoloji davulcu, yapımcı ve ses uzmanı, Chicago’nun en bilgili kültürel oyuncularından biri ve yaratıcı süreci ve sezgisel, sinematik tarzı kategorilere meydan okuyan çok yetenekli bir güç. Tüm bu yeteneklerinin bileşimini sahnede birleştirip harika bir performansa bizleri çağırıyor olacak.
9. Nduduzo Makhathini
Güney Afrika’daki, Blue Note’un en ünlü sanatçılarından biri olan Nduduzo Makhathini neslimizin en yetenekli müzisyenlerinden biri.
2017 albümü İkhambi, Üniversal Music Güney Afrika’da yayınlanan ilk albüm oldu ve 2018’de Güney Afrika Müzik Ödülleri’nde (SAMA) En İyi Caz Albümü ödülünü kazandı. The New York Times tarafından 2020’nin “En İyi Caz Albümü” seçildi.
Müziğini doğup büyüdüğü Güney Afrika ‘nın kültürü ile harmanlayan müzisyen yeni çağın ezgilerini de katarak gündemi yaklayan sıradışı bir akım oluştuyor.
Türkiye’nin Kadın sesleri Londra Jazz Haftasında biraraya geliyor.
Sezin Angelova
Nüzik-nouveau etkisindeki Londra ve İstanbul gibi kozmopolit ve multikültürel şehirlerin ezgilerini harmanlayarak doğu ve batıyı harika sesiyle biraraya getirerek modern bir köprü oluşturan sanatçıyı Jazz haftasında dinleyebilirişniz.
Sibel Demir
Opera sanatçısı olmak için okurken jazz’a gönlüne kaptıran sanatçı şimdi bu iki eşsiz müzik türünü kendi harika ses perdesi ile biraraya getirerek eşsiz güzellikte, zengin bir müzik yolculuğu vadediyor..
Dolunay Obruk
Londra merkezli, Sanat Konseyi onaylı Global Talent Türk şarkıcı-söz yazarıdır.
Müzik tarzı, klasik caz ile kendi müziğini biraraya getiren bir kompozisyon yaratır niteliktedir.
Harika 3’lüyü dinlemek için Londra Jazz Haftası harika bir fırsat…
Biletler ve ayrıntılı bilgileri EFG Londra Jazz Haftasından öğrenebilirişniz